Ağız, vücudumuza, hastalıkların giriş yollarından bir tanesidir. Bu yüzden hastalıkları engellemede ve sağlıklı olmada ağız ve diş bakımı çok önemlidir.
Ağızdan alınarak iç organlarımızda hastalık yapan mikroplar ve kimyevî maddeler vardır. Bunlar bakteri, virüs, mantar, parazit... gibi küçük canlılar olabileceği gibi, sigara, alkol, boyalar... gibi binlercesini sayabileceğimiz kimyevî maddeler de olabilir. Mikropların, yapılarına göre çeşitli karakterleri vardır. Kimisi dokuları tahrip eder ve çabuk ürer, kimisi patojen hâle erişince ürer. Ağız temizliği yapılmadığı zaman en zayıf mikropların bile üreyeceği ortam hazırlanmış olur. Temizlenmeyen bir ağızda yiyecek artıkları dişlerde birikerek burada bakteri plâkları oluşturur. Bakteriler bu plâklardaki glikozu kullanarak asit üretirler. Asit ise diş çürümelerine ve diş eti yaralarına sebep olur.
Eğer hâlâ orijinal dişlerinize sahipseniz, diş çürüğü ve diş eti hastalıkları sizin için çok rastlanacak problemlerdendir. Pek çok faktör bu hastalıklara sebep olur. Meselâ; şeker ve safra kesesi hastalıklarında ağız kuruluğu olur. Ağız kuruluğu mikropların üremesi için uygun bir ortamdır. Çünkü lizozomal enzimler salgılanmadığından mikroplar ölmez, dolayısıyla da kolay ürerler. Ağız sağlığında önce ağız kuruluğunu önleyen tedavi yapılmalıdır. Ağız bakımı, ağızda bazı hastalıkları olan kişilerde daha itinalı olmalıdır. Ağızda sık görülen bazı hastalıklara göz atalım:
Diş çürüğü
Diş çürüğü çocukluk hastalığı değildir; ağızda kişinin kendi dişleri
oldukça ortaya çıkar. Diş çürüğü, ağızda oluşan bakteri adı verilen mikroplar
tarafından meydana getirilir. Bakteriler dişe sıkıca tutunur ve dental plâk denilen
yapışkan, renksiz bir tabaka oluşturur. Plâkta yiyecek artıkları vardır. Bakteriler
şekerli artıklardan mineralleri çözen asitler oluşturur ki, fırçalanmayıp
temizlenmeyen bir diş, plâktaki mikroplar sayesinde çürümeye mahkûm olur.
Diş eti hastalıkları
35 yaşın üstündeki diş kayıplarının en önemli sebebi diş eti hastalıklarıdır.
Diş eti, dişlerimizi yerinde tutan, çene kemiğine bağlayan dokudur. Diş eti
hastalıklarına sebep olan en önemli faktörlerden birisi dental plâklar denilen diş
taşlarıdır. Plâktaki bakteriler diş etinin iltihabına ve çabuk kararmasına yol
açar. Eğer tedavi edilmezse hastalık ilerler, dişle diş eti arasındaki ceplerde
iltihap oluşur. Zamanla diş etleri çekilerek kemik desteği azalır dişlerin erken
oynamasına yol açar.
Ağız kuruluğu
Bu durum bir hastalık değil, belirtidir. Zemininde birçok hastalık yatar.
Yetişkinlerin en önemli ağız sıkıntılarındandır. Yemek yemeyi, çiğnemeyi, tat
alma ve konuşmayı güçleştirir. Tükürük bezinin iyi çalışmasını engelleyen
sebepler hastalık olarak vücutta aktifse ağız kuruluğu oluşur. Tümörler, safra
taşları, şeker gibi hastalıklar yanında 400'den fazla ilâç da (tansiyon, depresyon,
antihistamik ilâçlar) ağız kuruluğuna sebep olur. Ağız kuruluğu eskiden
yaşlılıkta oluşan normal bir beklenti gibi tarif edilirken, bugünkü
araştırmacılar sağlıklı yaşlıların da gençler gibi tükürük
salgıladıklarını söylemektedirler. Kuru olan her ağız lizozomal enzimler
olmadığı için rakipsiz kalan mikroplara yerleşim ve gelişim yeridir. Eğer ağız
kuruluğunuz varsa mutlaka sebebini araştırmalısınız; önce, sebep ortadan
kaldırılmalı, ağız bakımı yapılmalıdır.
Ağız kanserleri
40 yaşın üstünde görülür. Erken dönemlerde atlanan bir hastalıktır. Ağız
kanserlerinde uygulanan radyoterapi ve kemoterapi ilâçları ağız kuruluğu, diş
çürüğü, ağrılı ağız yaraları, dudaklarda çatlak ve soyulma gibi belirtiler
yapabilir. Özellikle tütün ve mamüllerini kullananlar ağız kanserleri açısından
risk altındadır.
Ağızda mantarlar
Ağzımızda bulunan Candida albicans adı verilen mantar türü, normalde bulunup
hastalık yapmayan floradır. Özellikle vücudun immün sistemi mantar ve bakterilerle
yarış hâlindedir; devamlı immün sistem üstün gelir. İmmün sistemi yenik
düşüren hastalıkların oluşmasına kadar bu üstünlük devam eder. İmmün
yetmezliği olanlar ve uzun süre antibiyotik kullananlarda ağızda mantar
enfeksiyonlarına sık rastlanır. Ağızda yanma olur, tat alma duyusu değişir. Bu
yaralara aft denir.
Ağız bakımı
Sağlıklı bir gülüşe sahip olmak her yaştaki insan için bir kazançtır. Her
insanın ağız bakımı ile ilgili temel bilgileri öğrenmesi lâzımdır.
Peygamber Efendimiz (s.a.s) ağız bakımına çok önem vermektedir. Ağız ve diş bakımının önemini şu hadîsleriyle çok güzel anlatmaktadır: "Sizlere misvak kullanmanızı tavsiye ederim, zira misvak ne güzel şeydir. Balgamı keser, gözün görme duyusunu ve diş etlerini kuvvetlendirir, ağız kokusunu giderir, mideyi düzeltir. Eğer ümmetim için zor olmasaydı her namaz için abdest alırken misvak kullanmalarını emrederdim." "Ümmetimden abdest alırken ve yemekten sonra ağızlarını ve dişlerini temizleyenler ne güzel iş yapmış olurlar."
Muhtelif kaynaklar Peygamber Efendimiz (s.a.s)'in ağız ve diş
bakımında dikkat edilecek hususları ve tavsiyelerini şu şekilde sıralamıştır:
1- Diş etlerinin yemek ve kırıntılarından uzak tutulması ve misvak kullanılması.
2- Geceleri (uyandığımız zaman) ağzın misvaklanması.
3- Misvağı yukardan aşağıya sürülmesi ve diş etlerinin temizlenmesi.
4- Yemeklerden sonra ağzın yıkanması.
Bugün ağız ve diş sağlığının kıymetini daha iyi anlıyoruz. Meselâ; Güney Avustralya'da diş hekimliği harcamaları halka ayrılmış bir fondur. Diş sağlığı taraması ve koruyucu hekimlik bilgileri halka öğretilir.
Koruyucu Hekimlik Bilgileri
Dişlerin fırçalanması
Dişler; tabiî (yaratılıştan) dişler, protezler ve implantlar olmak üzere üçe
ayrılır. Protezler de kendi aralarında, tabiî dişlere monte edilen ve sabit olmak
üzere ikiye ayrılır. Benlere ve fonksiyon bakımından mümkün olduğunca orijinal
dişlere benzetilen muhtelif yapılardaki cisimlerdir (altın, krom, porselen... vs.). Tam
bir ağız sağlığına sahip olmak için dişleri fırçalamasını bilmek lâzımdır.
İnsan, taşıdığı hastalıkları varsa ona göre ağız bakımını farklı yapması
lâzımdır. Diş fırçalarken fırçaların yumuşak olması tercih edilmelidir.
Özellikle florlu macunlar kullanılmalı, dişler her yönde fırçalanmalıdır.
Dairevî ve kısa ön-arka darbeler şeklinde fırçalamak en iyisidir. Fırçalamaya diş
etinin çizgisinden başlayın. Fırçalamada diş ve diş etlerimizin yanında dilimizi
de fırçaladığımız zaman plâkların oluşmasını önleriz ve ağzımızda da
ferahlık hissini uyandırırız. Diş ve diş eti hastalıklarından korunmak için
hergün düzenli olarak en az iki defa yumuşak fırçayla diş, diş eti ve dilimizi
fırçalamalıyız. Dişlerimizin çiğneme ile diş eti çizgisi arasındaki alanını
tek tek fırçalamalıyız. Tümörlü hastalarda flüoridi az olan bir yumuşak fırça
tercih edilmelidir. Fırça dairevî hareketler ile diş etlerine 45° açı altında
kullanılmalıdır. Diş eti çizgisinden başlayarak dişin iç ve dış yüzeyleri
fırçalandıktan sonra gıdayı kesen yüzlere geçilmelidir. Ön dişlerin iç yüzeyi
fırçalanırken dik şekilde tutulmalıdır. Bakteri kümelerinden korunmak için sık
sık fırça değiştirilmelidir. Tümörlülerde ve immün sistemi zayıf olanlarda
ağız içi hassaslaşmış ise, temiz bir gazlı bez parmağa dolanarak soda-tuz
karışımı ile temizlik yapılmalıdır.
Protezler
Sağlıklı bir ağız için protezlerin bakımı önemlidir. Özellikle bakteri
plâklarının oluşmaması için protezlerin her gün normal dişler gibi bakımı
yapılmalıdır. Protezlerde bakteri plâklarını önlediğimiz zaman diş eti
hastalıklarını da önlemiş oluruz. Kirli protezler, ağız kokusu ve diş eti
tahrişine sebep olacağından yiyecek artıklarından arındırmak gereklidir. Sabit
protezlerde fırçalama tabiî dişlerdeki gibidir. Çıkıp-takılan protezlerde ise
günde iki defa koruyucu ürünle fırçalandıktan ve uyurken ağızdan çıkarılıp
temizlendikten sonra özel bir solüsyon içine koymak gerekir. Protezlere alışma
dönemlerinde bakım ve yemek yeme zor gelebilir. Yumuşak, yapışmayan yiyecekler tercih
edilmelidir. Yiyecek küçük parçalara bölünüp ağzın her iki tarafı kullanılarak
yavaşça çiğnenmelidir. Protezler; soğuk ve sıcağı, sertlik ve yumuşaklığı
algılamadığından ağız hassasiyeti azalır. Dezenfektanlar, beyaz parlatıcılar
protezlerin temizliğinde kullanılmamalıdır. Bu maddeler onların görüntülerini ve
dayanıklılıklarını etkiler. Protezlerinizi çıkardığınız zaman diş etlerinize
yumuşak fırçalarla masaj yapmanız, diş etlerinizin dinlenmesini sağlayacaktır.
Gargara ile temizlik
Gargara ile temizlik, diş fırçalama dışında, dişlerimizi temizlemede kullanılan
başka bir metottur. Gargaralar antibakteriyel sıvılardır. Diş etlerinin sağlıklı
kalmasına yardım eder. Gargara solüsyonunun uygunluğu önemlidir. Gargara fırçanın
ulaşamadığı yerlerdeki yiyecek artıklarını ve plâkların temizlenmesini sağlar.
Kullanılan gargara solüsyonu diş eti tahrişine sebep olmamalıdır. Hidrojenperoksitli
gargaralar tahriş edici olabilir. Özellikle tümörlü ve immün sistemi yetersiz
hastalarda çok önemlidir. Diş fırçalanmasından sonra ilk 30 dk. içinde gargara
yapılmalıdır.
Diş ipi
Günün en son yemeğinden sonra yatmadan evvel diş ipi ile temizlik yapılmalıdır.
Diş ipi ile temizlik, diş etine zarar vermeyecek şekilde olmalıdır. İp dişi
çevreleyecek şekilde tutularak yukarıdan-aşağıya, ileri-geri hareketler
yapılmalıdır. Sonra ipin temiz kısmı ile diğer diş temizlenmelidir. Diş etleriniz
kanıyorsa ip ve kürdan kullanmayınız. Kanser ilâçları alan hastalarda tükürük
salgısı azalabilir. Bu hastalarda ip-fırçalama ve ardından brush-on fluoride jel
kullanımı gerekir. Bu jeli fırçanıza koyup bir dakika süre ile fırçaladıktan
sonra tükürünüz ve su ile çalkalayınız. 30 dk süreyle bir şey yiyip içmeyiniz. %
0,4'lük fluorid jeli veya % 11'lik nötr sodyumfluorid jeli kullanınız. Dişlerin
çürüklüğü halinde flourid tray metodu gereklidir.
Fluorid tray metodu
Önce iple temizlik yapınız, sonra dişlerinizi fırçalayınız. Fluorid tepsilerini
temizleyip kuruttuktan sonra fluorid jelini dibine sürünüz. Diş eti çizgisine jel
yerleştikten 5-10 dk. sonra tepsileri alınız ve fluoridi tükürünüz. Fluoridi
yutmayınız, su ile çalkalayınız. Fazla madde kalmış ise kuru bez veya sargı bezi
ile temizleyiniz. Tepsileri kuruladıktan sonra mutlaka temizleyip temiz bir kap içinde
saklayınız.
Diş sağlığı açısından yenmesi sakıncalı gıdalar
· Alkollü içecekler, karbonatlı, sodalı içecekler.
· Kafein-tütün ürünleri.
· Fransız ekmeği gibi pürtüklü sert gıdalar.
· Domates, C vitaminli, acılı, tuzlu gıdalar.
· Sıcak yemekler ve içecekler.
· Aşırı şekerli gıdalar.
· Diş sağlığı açısından sakıncası olmayan gıdalar
· Proteini yüksek, şekeri az gıdaları küçük öğünler halinde az ve sık yiyin.
· Ezilmiş yumuşak gıdaları tercih edin.
· Diş sağlığı açısından dikkat edilmesi gereken hususlar
· Her yemekten sonra mutlaka dişlerinizi fırçalayınız.
· Ağız temizliği yapmadan yatmayınız.
· Altı ayda bir diş hekimine dişlerinizi muayene ettirin.
· Diş eti kanamalarında, geçmeyen ağrılarda, şişmelerde, kızarık dış
etlerinde, beyaz ağız yaralarında diş hekimine gidiniz.
· Ağız kuruluğunun sebebini araştırınız.
Sağlıklı bir ağız, sıhhatli bir bedenin ilk adımıdır. Toplum
içinde yaşamaya mecbur olan her insanın, ağız kokusuyla başkalarını rahatsız
etmemesi ve sararmış dişleriyle çirkin görünmemesi için, Efendimiz (s.a.s)'in
buyurduğu gibi, "Bana ne oluyor ki dişlerinizi sararmış ve kirlenmiş olarak
görüyorum. Misvak kullanınız. Eğer ümmetime güç geleceğinden korkmasaydım her
namazda misvak kullanılmasını emrederdim" hadîs-i şerifine uyup, günde beş
defa dişlerimizi fırçalayıp ağız bakımı yapalım.