Ey insanlar ! 
      
      Sözümü iyi dinleyiniz! Bilmiyorum, belki bu seneden sonra sizinle burada ebedi olarak
      bir daha birlesemeyecegim.
      
      Ashabim! 
      
      Bugünleriniz nasil mukaddes bir gün ise, bu aylariniz nasil mukaddes bir ay ise, bu
      sehriniz (Mekke) nasil mübarek bir sehir ise, canlariniz, mallariniz, namuslariniz da
      öyle mukaddestir; her türlü tecavüzden korunmustur. 
      
      Ey Ashabim ! 
      
      Yarin Rabbinize kavusacaksiniz ve bugünkü her hal ve hareketinizden muhakkak
      sorulacaksiniz. Sakin benden sonra eski sapikliklara dönüp de birbirinizin boynunu
      vurmayiniz! Bu vasiyetimi burada bulunanlar, bulunmayanlara bildirsin! Olabilir ki
      bildirilen kimse, burada bulunupta isitenden daha iyi anlayarak, muhafaza etmis olur. 
      
      Ashabim ! 
      
      Cahiliyet devrinde güdülen kan davalari da tamamen kaldirilmistir. Kaldirdigim ilk kan
      davasi Abdulmuttalib'in torunu Rebia'nin kan davasidir. 
      
      Ey Ashabim! 
      
      Bugün seytan sizin su topraklarinizda yeniden tesir ve hakimiyetini kurmak gücünü
      ebedi surette kaybetmistir. Fakat siz; bu kaldirdigim seyler disinda, kücük
      gördügünüz islerde ona uyarsaniz, bu da onu memnun edecektir. Dininizi korumak için
      bunlardan da sakininiz! 
      
      Ey insanlar ! 
      
      Kadinlarin haklarini gözetmenizi ve bu hususta Allah'tan korkmanizi tavsiye ederim. Siz
      kadinlari, Allah emaneti olarak aldiniz; onlarin namuslarini ve iffetlerini Allah adina
      söz vererek helal edindiniz. Sizin kadinlar  üzerinde hakkiniz, onlarin da sizin
      üzerinizde haklari vardir.  Sizin kadinlar üzerindeki hakkiniz, onlarin aile
      yuvasini, sizin hoslanmadiginiz
      hiçbir kimseye çignetmemeleridir. Eger razi olmadiginiz herhangi bir kimseyi aile
      yuvaniza alirlarsa, onlari hafifce dövüp, sakindirabilirsiniz. Kadinlarin da sizin
      üzerinizdeki haklari mesru bir sekilde, hertürlü yiyim ve giyimlerini temin etmenizdir.
      
      
      Ey Mu'minler ! 
      
      Size bir emanet birakiyorum ki, ona sıkı sarildikça yolunuzu hiç sasirmazsiniz. O
      emanet Allah kitabi Kur'an'dir. 
      
      Ey Mu'minler! 
      
      Sözümü iyi dinleyiniz ve iyi belleyiniz. Müslüman müslümanin kardesidir; böylece
      bütün
      müslümanlar kardestir. Din kardesinize ait olan herhangi bir hakka tecavüz  
      baskasina helal degildir. Meger ki, gönül hoslugu ile kendisi vermis olsun. 
      
      Ey Ashabim ! 
      
      Kendinize de zulmetmeyiniz. Kendinizin de üzerinizde hakki vardir. 
      
      Ey Insanlar ! 
      
      Cenab-i Hak her hak sahibine, hakkini (Kur'an'da) vermistir. Varise vasiyet etmege lüzum
      yoktur. Çocuk kimin döseginde dogmussa, ona aittir. Zina eden için mahrumiyet vardir.
      Babasindan baskasina ait soy iddia eden soysuz, yahut efendisinden baskasina intisaba
      kalkan nankör, Allah'in gazabina, meleklerin lanetine ve bütün müslümanlarin ilencine
      ugrasin. Cenab-i Hak, bu gibi insanlarin ne tevbelerini, ne de adalet ve sahadetlerini
      kabul eder. 
      
      Ey Ashabim ! 
      
      Rabbiniz birdir. Babaniz da birdir; hepiniz Adem'in çocuklarisiniz, Adem ise
      topraktandir.
      Allah yaninda en kiymetli olaniniz, ona en çok saygi göstereninizdir. Arabin Arab
      olmayana
      takva ölçüsünden baska bir üstünlügü yoktur.
      
      Ey Ashabim! 
      
      Yarin beni sizden soracaklar, ne diyeceksiniz? "Allah'in elçiligini ifa ettin,
      vazifeni yerine
      getirdin, bize vasiyet ve ögütte bulundun diye sahadet ederiz!"  
      (bunun üzerine Resul-i Ekrem, mübarek sahadet parmagini göge dogru kaldirarak, sonra da
      cemaat üzerine çevirip indirerek söyle buyurdu:) 
      
      Sahit ol ya Rab! Sahit ol ya Rab! Sahit ol ya Rab!