* MAKAM-I MAHMUD
     İsmail KAYA
     Övülen makam, ahirette Hz. Pey-
gamber (s.a.s)'e verilecek olan ma-
kam. Bu makam onun önce bütün in-
sanlara umumî; sonra da kendi üm-
metine hususi surette şefaat edeceği
makamın adıdır (Suyûtî, el-Hasaîsu'l-
Kübra, Beyrut 1405/1985, II, 378).


     İmam Taberî'nin rivayet ettiği bir
Hadiste Hz. Peygamber (s.a.s),
" Makam-ı Mahmûd ümmetime Şefaat
edeceğim bir makamdır " buyurmuş-
tur.İmam Tirmizî'den gelen bir rivâ-
yette de Hz. Peygamber (s.a.s)'e
Makam-ı Mahmud sorulmuş; "O
Şefâattir" cevabını vermiştir. Şefaat
ise, Kadı Iyaz'ın ifadesine göre he-
sabı kolaylaştırıp kulun affını veya de-
recesinin yükselmesini sağlamaktır.
"Gecenin bir vaktinde sana mahsus
bir nafile namaz kılmak üzere uyan,
belki böylece Rabbîn seni övülmüş bir
makama (makam-ı mahmûda)
ulaştırır" (el-İsrâ, 17/79).

     En-Nakkaş'ın ifadesine göre Hz.
Peygamber (s.a.s)'in şefâati üç, Kadı
Iyaz'ın ifadesine göre beş merhalede
gerçekleşecektir. Bu merhaleler
şöyledir

1) Umumi şefâat; Bu bütün insan-
ları kaplamaktadır. Mahşer yerinde
toplanan insanların, mahşerin sıkın-
tısından kurtulup hesaba çekilmesini
saglamak için Hz. Peygamber tarafın-
dan yapılacak şefaattır.

2) Mü'minlerden bir kısmının hesa-
ba çekilmeden, sorgusuz Cennete gir-
meleri için Hz. Peygamber (s.a.s) ta-
rafından yapılan şefaattir.

3) İslâm ümmetinden tevhid ehli
olup ta günahları sebebiyle Cehenne-
me girmeye hak kazananlara Hz. Pey-
gamber (s.a.s)'in ve Allah'ın şefaat
edilmesini istediklerinin Cehennem-
den kurtulup Cennete girmeleri için

yapılacak şefaattir.

4) Günahları sebebiyle Cehenneme
girenlerin oradan çıkmaları için
Hz.
Peygamber (s.a.s), diğer peygamber-
ler, melekler ve salih mü'minler tara-
fından yapılacak şefâat.

5) Cennet halkının derecelerinin
yükseltilmesi için
Hz. Peygamber
(s.a.s) tarafından yapılacak şefâat
(Kurtubi, el-Câmî li Ahkâmi'l-Kurân,
X, 310).

    

mico_tasarım
     Hz. Peygamber (s.a.s), makam-ı
mahmud'da bulunduğu sırada elinde
Hamd sancagı (Livaü'l-Hamd) bulu-
nacaktır. Kendisi bunu bir hadiste
şöyle belirtir:
" Ben, kıyamet gününde Âdem
oğullarının efendisiyim, ama bu övün-
meyi gerektirmez. O gün elimde
Hamd sancağı bulunacak, ama bu da
övülmeyi gerektirmez. O gün gerek
Âdem, gerek diğer bütün Peygamber-
ler benim sağcağımın altına
sığınacaklardır" (Tirmizî, Menakıb,1).

     Abdullah b. Ömer'den gelen bir ri-
vâyette şöyledir:
" İnsanlar (Peygamber'in ümmet-
leri olarak) cemaat cemaat toplanır-
lar. Her ümmet peygamberinin peşi-
ne düşer ve:
"Ey filân, bize ,şefaat (edip bizi bu
sıkıntıdan kurtar)" diye ricâ ederler.
(Büyük Peygamberler dolaşılıp hep-
sinden bu konuda bir şey yapamıya-
caklarına dair cevap aldıktan sonra)
şefaat işi dönüp dolaşıp son Peygam-
ber Hz. Muhammed (s.a.s) a gelir. İş-
te bu, Cenab-ı Hakkı'ın onu makam-ı
Mahmud'a gönderdiği gündür" (Kur-
tubî, a.g.e., s., 309).

     Enes b. Malik'ten gelen bir rivâye-
te göre de Kur'ân'ın kendisini Cehen-
nemde hapsettiği kimselerden başka-
sı Hz. Peygamberin şefâatine nail
olup Cehennem'den çıkacaktır (İbn
Hanbel, Müsned, III, 116).

     Hz. Peygamber (s.a.s)'in Makam'ı
Mahmud'a gönderilmesine, yani bu
makama hak kazanmasına sebep ola-
rak, herkes tarafından övülmesi ve
âyette de belirtildigi gibi, "Teheccü-
de (gece namazına) devam etmesi
gösterilmiştir" (el-İsrâ, 17/79).

     Cabir b. Abdullah'tan gelen bir ha-
diste makam-ı mahmûd'a, yani, şe-
fâate nail olmak için Hz. Peygamber
(s.a.s), ümmetine şu tavsiyede bulun-
maktadır:
"
Kim ezanr duyduğu zaman; -Bu
eksiksiz çağrının, dosdoğru kılınan
namazın Rabbi olan Allahım; Mu-
hammed (s.a.s)'e vesileyi vefazileti ve
onu vadettiğin makam-ı mahmuda
gönder" diye dua ederse, ona şefaa-
tim gerekir, gerekli olur
" (Buhârî,
Ezan, 152).


"Allahumme Rabbe hazihiddavetittamme
vessalatil kaime, ati seyyidina Muhammedenil vesilete vel fadilete veddereceterrafiate, vebashu makamen mahmudenillezi veadtehu,
inneke la tuhliful miad."