" AFGANİSTAN-1400 "
|
| Haydi kalk savaşçı |
| Madem mesafeler girmiş Afgan cephemizle aramıza |
| Ve madem ayaklarımıza bağ olmuş |
| Yolumuzu kesmiş rotatifler teleksler |
| Holdingler Karteller |
| Çok uluslu ebu Cehiller |
| Öyleyse ey şair sen de davranmalısın |
| Şiiri bir mızrak gibi kullanmalısın |
| Mısralarını şarjör gibi sürmelisin damarlara |
| Kalbinin titreşimlerini ayarlamalısın |
| Hindikuş dağlarından |
| Yeryüzüne neşrolan |
| Şehadet |
| Dalgalarına. |
|
| Bugün 11 Muharrem 1400 |
| Yeni bir vakte hazırlanmış olarak |
| Bir azim kapıda |
| Huzurdaydık |
|
| Yanımızda |
| Üç güzel adam |
| Adanmış üç Afgan. |
|
| Ankara'da |
| Hacıbayram Sultanda |
| Afganistanlı üç güzel adamla beraberdik |
| Konuştukları dili bilmiyorduk |
| Ama anlıyorduk söylediklerini. |
| Hiçbir okyanus olamaz |
| Bir mücahidin |
| Yüzündeki çizgilerden |
| Daha derin. |
|
| --- Bedehşan derken |
| Mezar-ı şerif derken Hayber derken Kabil derken |
| Hayat sonsuza doğru akan |
| Bir Irmak |
| Oluyordu sanki |
| Gözlerinde. |
|
| --- İslam diyorlardı |
| Allah! |
| Rasulullah |
| Cihad |
| Şehadet!. |
|
| --- İhtiyacımız olan |
| Kurşun |
| Bir de yetimlerimiz için |
| Ekmek |
| Ve bulursak soğuktan korunacak kadar eğer |
| Örtünecek |
| Birşeyler |
| Ne saadet! |
|
| --- Olmasa da sürecek savaşımız |
| Defolup gidene kadar |
| Ruslar |
| Ve onların elleri kanlı |
| Kızıl kuklaları! |
|
| --- Ne ekinlerimizi ezen o simsiyah |
| Tanklardan |
| Pervazımız var |
| Ne de sade ve yoksul köylerimize |
| Her gün ölüm kusan |
| Uçaklardan! |
|
| Dünyanın yarısı ile savaşıyoruz |
| Diğer yarısı ile de savaşmaya mecbur kalsak |
| Zulmün kızılı ile karası |
| Anlaşarak birleşerek cilveleşerek |
| De gelse üstümüze |
| Sürecek savaşımız |
| Afgan dağlarında rüzgarlar |
| Ezanlarla beraber dolaştıkça |
| Kırları bayırları.... |
|
| Tek Müslüman da kalsa |
| O soluk aldıkça Hindikuşlarda savaşımız |
| sürecek |
| Kurtuluşa dek! |
|
| Dün üç mücahidle beraberdik Hacıbayram'da |
| Mühendis Gülbeddin'den |
| Müderris Burhaneddin'den |
| Selam getirmişlerdi |
| İmam-ı Rabbani'den bir nefes |
| Bir muştu gibi sanki! |
|
| --- Hilafet-i İslami |
| diyorlardı |
| Erişirdi onun eli |
| Yeryüzünün neresinde |
| Bir müslüman |
| Dara düşse. |
|
| --- Ahh! diyorduk |
| Kanıyordu içimizdeki yara |
| Bir bıçakla sökülüp alınıyordu sanki yüreğimiz |
| Bedenimizden |
| --- Ahh! diyorduk |
| Bir başka şey gelmiyordu elimizden. |
|
| Ama sen şair |
| Tekrar bir sayfa aramalısın |
| Sure sure |
| Ayet ayet |
| Fevc fevc gelen Fetihten! |
|
| Ki kulaklarda çınlasın |
| Yüreklerde tutuşsun |
| Damarlara yürüsün dalga dalga |
| Bir çağdan bir çağa gelip |
|
| "Nasrun minallahi ve fethun karib!." |
( Yardım Allahtan ve fetih yakındır.)
|
| Ankara, 1980 |
|
 |
 |