Yeryüzü bana mescit kılındı
Ant verdim toprak şahit tutuldu
Her sabah her öğle her akşam
İkindiyle yıkanarak yatsıyla donanarak
Seslerden bir sesle fırınlanıp
Sulardan polatlanan benim. |
| . |
| Geldim durdum önünde işte bir anıt gibi |
| Sıyırarak sırtımdan bir yılan giysisini. |
| .. |
| Evet bir hançer ağacı gibi büyüyor içimde acı |
| Dağlardan bir dağ gibi kabaran yüreğimde. |
| Kargaların sırtlanlarla anlaştığı bir günde |
| Bir yabancı fırtınaya tutulan yapraklarım |
| Kudüs'te Mescid-i Aksa'da |
| Belki bir batı karanlığında Topkapı'da |
| Yangına uğramışsa |
| Duymaz olmuşsa kulaklarım göklerin muştu sesini |
| .. |
| Elbet kıracağım bir gün bu ihanet kelepçesini |
| . |
| Çün defterler açılıp hesap soruldukta |
| Yetimin hakkı soruldukta yoksulun hakkı soruldukta |
| Milletim omuz omuza verip |
| Kıyama duruldukta. |
| . |
| Gündüzler nasıl beklerse gecenin bitmesini |
| Sabırla söküyorum bu tarih gecesini. |
| . |
| Yüreğim usul usul vuruyor Kafkasyalım |
| Namludan yeni çıkmış sıcacık kurşun gibi |
| Dağlılar dağlar gibi ormanlar ordu gibi ağaçlar
asker gibi |
| Bir şimal rüzgarı değil bir Şamil fırtınası |
| Tutsaklık haritası değil bir zafer coğrafyası |
| Can pazarında Azerbeycan'da |
| Bir türkü işliyor nakışını kalbimin üstüne |
| "Kurban olayım ayına ayına yıldızına" |
| Bir ucundan dünyanın öbür ucuna |
| Kan olup dolaşan damarlarımda |
| Arabistanda Pakistanda Türkistanda |
| Şu anda |
| İran'da Afganistan'da. |
| . |
| Gecelerden bir gece en kesin bir tarih gecesini |
| Delecek elbet yangına uğramış gözlerim |
| İçimde kayalaşan bu güç bu savaş birikintisi |
| Sağdan sola kavisler çizerek |
| Ak bir kağıt üstüne dolaşır gibi |
| Dolaşan Asya'yı Afrika'yı Amerika'yı |
| Sonra bir solukta geçerek üstünden Avrupa'nın |
| Avrupa'nın Rusya'nın. |
| . |
| "Yememiştir hiç kimse |
| Elinin emeğinden daha hayırlısını" |
| diyerek |
| Şafak gibi alınlara terle yazılmış |
| Hakkın mutlak ölçüsünü |
| Elbet benim işçilerim çekecek |
| Emeğin kutsal direğine. |
| . |
| O ışık ki düşer bir zenci yüreğine |
| Birden aydınlık kazanır zulme uğramış bütün
yürekler |
| Onulmaz hint ağrısına tükenmez çin sancısına |
| İsyanın macarcasına ezilmenin çekoslavakcasına |
| Yanmanın polonyacasına direnmenin vietnamcasına |
| Gerillanın arapçasına |
| Yetişecek elbet benim müjdeci sesim. |
| . |
| Ey insan ey şimdilerde hep bir beklemeye duran |
| Duy zaman içre sürüp gelen bu sesi |
| Sürüp gelen çağlardan çağlara |
| Renk veren tarihe yeşil çağlayan |
| Savaşçı yüreğinden savaşçı yüreğine |
| Cezayirden senegalden |
| Yüreğimin içine Boğaziçine |
| Kelimelerden bir kelime diken yeryüzüne. |
| . |
| Dünyanın kalbini dinle geliyor adım adım |
| Dallar meyvaya dursun toprak tohuma dursun |
| İnsan barışa dursun selama dursun zaman |
| Sabır savaş zafer. Adım : MÜSLÜMAN. |
| . |
| Ankara, 1975 |
 |
 |