NASIL DUA ETMELİYİZ?
-
1-  

Fevzi Zülaloğlu
Allah katında bize değer kazandıran dua'nın sahih bir düzlemde, doğru bir ölçü ile dillendirilmesi elzemdir. Duada biçim ve muhtevanın uyumlu olması gerekir.Rabbimizin rızasını, memnuniyetini, hoşnutluğunu ve takdirini elde etmenin en önemli yollarından biri olan dua eylemimizde yanılgıya düşmemek istiyorsak konu ile ilgili temel bakışaçımızı Kur'an'a göre oluşturmamız gerekmektedir.

Bu çalışmamızda Kur'an'da örnek gösterilen dualardan bahsedeceğiz. Bu örnek dualar ya bir peygamberlerin ağzından ilahi kelam şeklinde, ya salih bir müminin ifadesinin aktarımı ya da yüce Rabbimizin bize nasıl dua etmemiz gerektiği ile ilgili rehberlik yapması şeklinde dillendirilmektedir.

Kur'an'da rastladığımız bu model dualar bir işin başında, ortasında, sonunda yahutta bir sevinç anında veya üzüntü esnasında sonsuz kudret sahibi Rabbimizin merhametine sığınma şeklinde olmaktadır.

Dua'ya icabetin olabilmesi için özellikle günahlardan istiğfarda içeriyorsa dünyada iken yapılması gerekir. Ahirette yapılan günahları itiraf ve istiğfar duasının, dünyaya geri dönüş taleplerinin hiçbir anlamı yoktur. Onun için icabet de yoktur. (Bkz. 23/Müminûn, 103.108)

Rabbimize bollukta ve darlıkta, zenginlik ve fakirlikte varsılken ve yoksulken daima O'na yönelişimizin ve O'na inancımızın bir ifadesi olarak dile gelmiyorsa dua değerli addedilmeyi hak etmiyor demektir. (Bkz. 25/Furkan, 77)

Dua ve ibadete aslında yüce Allah'ın ihtiyacı yoktur. Çünkü O müstağnidir. Kendi kendine yeterlidir. Bir başkasının O'nu anmasına, övgüsüne ihtiyacı yoktur. Fakat dua ile yücelmeye, nefsin kötü tutkularına karşı çıkmayı öğrenmeye, Tevhid'in gereği olan sadece rabbine yakarış ve O'na sığınış eğitimine salih kulların ihtiyacı vardır. (Bkz. 27/Neml, 40)

Dua ile eğitim geceleyin ayır bir öneme sahiptir. Mü'minler geceleri rablerine secde ederek geçirirler. (17/İsra,79; 25/Furkan,64; 50/Kâf,40)

A-İcabeti Hak Eden Dualar

1- Yüce Allah gönülden boyun eğen akıl sahiplerinin sefihlik içermeyen dualarını kabul eder. Rabbimiz kadın, erkek ayrımı göstermeksizin, cihad, hicret, O'nun yolunda işkence çekmek, can vermek vb. şartları yerine getirmeleri durumunda mü'minlerin geçmiş günahlarını da silecek şekilde duaları kabul buyurarak icabet eder. Dualarımız özden gelen yalvarışlar şeklinde olmalıdır. (Bkz. 7/A'raf, 55.)

" Ve Rableri onların dualarını şöyle cevaplar: 'ister erkek, ister kadın olsun (Benim yolumda) cihad edenlerden hiç kimsenin çabasını boşa çıkarmayacağım. Çünkü hepiniz birbirinizin soyundan gelirsiniz. Zulüm ve kötülük diyarından hicret edenlere, yurtlarından sürülenlere, Benim yolumda eziyet çekenlere, ve bu yolda savaşıp öldürülenlere gelince, onların kötülüklerini mutlaka sileceğim, ve onları, Allah'tan bir mükafat olarak, içinde ırmaklar akan has cennetlere sokacağım: Zira mükafatların en güzeli Allah katında olanıdır.' (3/Ali-imran, 195)

2- Hz- Musa'nın buzağı'ya tapınan halkını helak etmemesi için yakarışı Yüce Allah şöyle icabet etmiştir.

".... (Allah) şöyle icabet etti: 'Azabıma dilediğim kimseyi uğratabilirim. Ama rahmetim her şeyi kuşatır. Bunun içindir ki, onu (rahmetimi) Bana karşı sorumluluk bilincine sahip olan (Muttaki), arınmak için verilmesi gerekeni (Zekatı) veren ve ayetlerimize inanan kimselere pay olarak ayıracağım.' (7/A'raf, 156)

B- Kabul Görmeyen Dualar

Duaların kabul görebilmesi için muhtevasının ve ifade şeklinin edebine uygun olması gerekir. Kur'an'da Rabbimiz hoş karşılamadığı ve boşa çıkardığı bazı yakarış örnekleri vardır. Bu duaların sahipleri genelde dünyaya geri dönüp ikinci bir hayat sürdürmeleri için kendilerine şanş verilmesini istemektedirler. Ahireti inkar edenler, amel defterini sol yanından alan kafirler tarafından dile getirilecek, Reenkarnasyon isteğini Yüce Rabbimiz kâle almayaktır. Çünkü onların cehennem halkı olduğu kesinleşmiş, amelleriyle evlendirilmişlerdir.

İcabeti Hak Etmeyen Dualar'a Kur'an'dan Örnekler:

1-Dünyayı Önceleme Duası

"İbadetlerinizi bitirdiğinizde (Hac'da) atalarınızı hatırladığınız gibi hatta daha güçlü bir hatırlayışla Alalh'ı hatırlamaya (devam) edin! çünkü öyle inananlar vardır ki; (sadece):

'Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver.' diye dua ederler. Böyleleri Ahiretin nimetlerinden nasib almayacaklardır.' (2/Bakara, 200.)

2- Enkarnasyon (Yeniden Bedenlenme) Duası

(Ahireti inkar eden kafirler dünyaya geri dönmeyi talep edeceklerdir. Fakat Rabbimiz bu batıl isteği kesin olarak reddecektir. Çünkü dünyada yeniden bedenlenme talebi Allah'ın hükümlerine göre anlamsızdır.)

"Ahiret'i inkarda diretip de kendi kendini aldatanlardan her hangi birine sonunda ölüm gelip çatınca şöyle yalvarır:

-Ey Rabbim! Beni geri döndür izin ver (dünyaya) döneyim de (daha önce) ihmal ettiğim konularda dürüst ve erdemli işler (salih) göreyim. Yoo... Onun söylediği, şüphesiz yalnızca boş ve anlamsız bir sözden ibarettir. Çünkü (ölenlerin) ardında, yeniden diriltilecekleri Gün'e kadar bir engel (Berzah) bulunmaktadır." (23/Müminûn, 100.)

3- Batıl Mazeret Duası

Amel Defteri'ni sol yanından alan Ashab-ı meş'eme, Ahirette 'kaderimiz böyleymiş ne yapabilirdik, kötü talihimiz suçludur' şeklinde bir mazeret ileri süreceklerdir. Delaleti tercih etmelerini kör talihe bağlayan bu ateş ehlinin yakarışı boşunadır. Çünkü fırsatlar tükenmiş, iş işten geçmiştir. (Bkz. 23/Müminûn, 108.)

"(Tartısı hafif gelenler) şöyle yakarışta bulunacaklardır:

-Ey Rabbimiz! Bize kötü talihimiz galebe çaldı ve biz de bu yüzden eğri yola saptık.

-Ey Rabbimiz! Bizi buradan çıkar. Eğer tekrar (günaha) dönersek o zaman gerçekten zalim kimseler oluruz!" (23/Müminûn, 106-107.)

4- Azaptan Muhafaza Edilmeyi Dileme Duası

Cehennem, içinde ölümün ve yaşamın kendine özgü varolduğu bir yerdir. Oradan çıkmak ve dünyaya geri dönüp ikinci bir şanş yakalamak imkansızdır. (Bkz. 35/36; 40/10.) Bu gerçeği kabul etmek istemeyen kafirler Azab'tan kendilerini koruması için boşu boşuna isteklerde bulunacaklardır. Fakat ne çare, nafiledir yalvarışlar:

"Onlar orada (cehennemde) şöyle Feryad edeceklerdir:

-Rabbimiz! Bizi bu azab'tan kurtar! Bundan sonra artık eskiden yaptıklarımızdan farklı iyi şeyler yapacağız. (o zaman yüce Allah onlara şöyle cevap verecektir:)

Size düşünmek isteyen herkesin düşünebileceği kadar uzun bir ömür vermedik mi? ve size bir uyarıcı (Rasul) de gelmişti. Öyleyse şimdi tadın bakalım (azabı). Zalimler hiç bir yardımcı bulamayacakladır. (35/Fatır, 37.)

5-Suçu İtiraf Duası

Günahları itiraf ve tevbenin geçerli olabilmesi için Ahirette değil dünyada yapılması gerekir. Cehennemliklerin Ahirette kurtuluş için gösterdiği çabalar boşunadır:

"(Kafirler) şöyle feryad figan edeceklerdir:

-Ey Rabbimiz! Bizi iki defa öldürdün iki defa dirilttin (ölü idik dünyaya getirdin, sonra ölümü tattırdın, sonra ahirette dirilttin). Peki günahlarımızı itiraf ettiğimiz şu anda bir kurtuluş yokmudur? (Yüce Allah şöyle cevap verecektir:) Bu (kadar). Çünkü siz tek Allah'a çağırdığımızda bu Hakikat'i inkar ettiniz. Allah'a şirk (ortak) koşulunca hemen inandınız. Artık hüküm, büyük ve Yüce Allah'ındır. (40/Müminûn, 11-12.)

C- Cennetliklerin Ahirette Yapacakları Dualar

1- Mutlak Kopuş Duası
(Zalimlerden Mutlak Bir Kopuş'u Dileme Duası:)

Cennetlikler artık zalimlerden mutlak bir beraat halinde olmak istediklerini Yüce Allah'a dua ile arzedeceklerdir. Nasıl zulüm ehli "karanlık dostları" ile dünyada istemeden beraber olmak bize ızdırap veriyorsa, Ahirette de sıkıntı verecektir. Ancak Ahirette kötülüğü dost edinen şer ehli ile istemeden dahi beraber olmak söz konusu değildir. Hayır ehlinin hayırlı ve sâlih dostları ile birlikte olmak hakkıdır.

"Ve bakışlar Ateş Yolcuları'na doğru çevrilince (cennetlikler) şöyle diyeceklerdir:

-Ey Rabbimiz! Bizi şu zalim insanların arasına katma!" (7/A'raf, 47.)

2- Bitimsiz Nur Duası

(Ashab-ı Yemiyn'in ilahi Nur'un ebediyyen devam etmesini dileme duası.)

Ashab-ı Yemiyn (dürüst insanlar)ı simgelemektedir. (Bkz. 74/39; 90/18.) Salih insanların dürüst ve erdemli yaşamlarını simgeleyen Nûr ise Allah'ın dünya ve ahirette lutfettiği bir nimettir. İlahi bir Nûr olan vahyin takipçileri, ışığın dostları Amel Defterleri'ni sağ yanlarından aldıklarında sevinçten parıldayan gözleri ile gönüllerini aydınlatan şuanın daim olmasını Rablerinden şu şekilde dileyeceklerdir:

"... onlar şöyle yakarışta bulunurlar: -

-Ey Rabbimiz! Bu ışığımızı ebediyyen parlat! ve günahlarımızı bağışla! Çünkü sen her şeye kadirsin." (66/Tahrim, 8.)