ENDONEZYA

Sefer Turan .. 21.05.98.. Kanal 7

Endonezya, 200 milyonu aşkın nüfusu ile en büyük islam ülkesi.

Halkın %87'si Müslüman olan Endonezya'da 300'den fazla etnik grup yaşıyor.

1945'de bağımsızlığını kazanan ülkede 1965 yılında darbe girişimi yaşandı.

Devlet başkanı Sukerno'yu devirmek isteyen komünist darbe girişimi, General Soherto tarafından bastırıldı.

O tarihten itibaren de Soherto Endonezya'nın devlet başkanı oldu. Soherto'nun iktidara gelişi kanlı oldu. Komünist olduğu için 250 bin insanı öldürdüğü söylenir Soherto’nun.

Soherto ülkede, orduya dayalı bir yönetim kurdu. Anayasada, orduya ayrıcalıklar tanındı. 500 sandalyeden oluşan parlementoda 75 sandalye orduya tahsis edildi.

Yönetimde etkili olan bürokratların %50'si ordu kökenlilerden oluştu. Devlet sektöründeki yaklaşık 3000 kadar genel müdürden 2000'i emekli subaylardan seçildi.

Yönetimde askere tanılan ayrıcalıklar, özel sektörü de etkiledi. İstatistiklere göre özel sektördeki asker kökenli yönetici sayısı, sivillerle eşit. Böylece ülkede, asker ağırlıklı bir yapı egemen oldu.

Bu arada 1997 Temmuzu'nda Asya'yı etkisine alan finansal kriz, Endonezya'yı da vurdu. Endonezya parası Rupi, hızla değer kaybetti.

Kriz ardından geçtiğimiz ocak ayında IMF ile masaya oturdu Endonezya. IMF, Endonezya'ya acı reçete sundu. Gıda fiatları aniden fırladı. Bunun üzerine halk sokaklara döküldü. Ocak ve Şubat aylarındaki gösterilerde 5 kişi öldü.

10 Mart 1998'de Soherto 7. kez devlet başkanlığına getirildi ve ekonomik kriz nedeniyle halkı, kemer sıkmaya çağırdı.

Bu arada kabine değişikliğine gitti. Yeni kabinede, büyük kızı ve aile yakınlarına yer verdi. Ayrıca üç generali de bakanlığa getirdi.

Kısaca Soherto, ülkenin ekonomisini, kendi yakınlarına teslim etti.

16 Nisan'da Soherto'yu istemeyen binlerce öğrenci sokağa döküldü.

4 Mayıs'ta petrol fiatlarına yapılan % 71 lik bir zam, bardağı taşıran son damla oldu.

Başkent Cakarta bir anda savaş alanına çevrildi ve yağmalar başladı.

Olayların bu şekilde hızlı biçimde tırmanışı, Soherto’nun sonunun geldiğini gösteriyordu.

Bir anda gözler ordunun takınacağı tavra çevrildi. Zira ülkenin kaderini belirleyecek güç ordunun elindeydi.

Öğrenciler sokaktaydı ancak örgütlü olmadıkları için ülkenin geleceğini belirleyecek güçte değillerdi.

Siyasi partilere gelince...Ülkedeki kötü gidişata, hiç bir siyasi parti öğrenciler kadar tepki gösterememişti.

Aslında Endonezya'nın çıkmazı da burada yatıyordu: Ordunun yönetimdeki ağırlığı ve sivil iradenin güçsüzlüğü.

İşte bu denklemde Soherto istifa etti... Ancak yerine, aileden biri olan Habibi devlet başkanı oldu. Endonezyada “teknoloji delisi” olarak bilinen Habibi, Soherto’nun yakın ve kadim dostu.

Şimdi bütün herkes ülke yönetiminde köklü bir değişim olup olmayacağını merak ediyor.
Sefer Turan .. 21.05.98