Mehmet Doğan - 16.1.2001 - IGMG Heyeti

Çekik gözlü mazlumlar diyarı: DOĞU TÜRKİSTAN!

Hingah camii bayram namazı Merkezi Almanya’nın Münih kentinde bulunan Doğu Türkistan Milli Kurultayı Yöneticileriyle görüşmelerin ardından...

Büyük Türkistan topraklarının yanıbaşında, esaret altındaki çekik gözlü mazlumlar ülkesi; adı güzel kendi güzel Türkistan.. Çin zulmü altındaki pak alınlı leventler dıyarının ana yurdudur Doğu Türkistan. Mançur-Çin imparatorluğu tarafından 1878 yılında istila edilen, 1883 yılında Pekin yönetimi tarafından Şinjang (Yeni Toprak) adıyla adlandırılan ve şu anda Çin’in bir eyaleti olarak belirlenen ipek yolunun bitiş noktası..

Yalçın kayalarla, sıradağlarla çevrili esaret altındaki verimli ve sahibini arayan topraklar... Velhasıl Büyük Türkistanın bir parçası..

Türk tarih, kültür ve medeniyetin en eski beşiği; Asya’da İslamiyeti ilk kabul eden büyük hükümdar Abdulkerim Satuk Buğra Han’ın anavatanı; dünyaca meşhur Divani Luğat-it Türk ve Kutatgu Bilig eserlerini yazan Kaşgarlı Mahmut ve Yusuf Haciplerin ilham kaynağı Türkistan..

5.000.000 km2 toprağa sahip olan Büyük Türkistan’da 100.000.000 (yüzmilyon)’ a yakın pak alınlı, çekik gözlü insanlar yaşamakta idi bir zamanlar.. 1.826.00 Km2 taprağa sahip olan ve üzerinde 30.000.000 (otuz milyon) Müslüman’ın yaşadığı Doğu Türkistan bugün fiili Çin işgali altında.

Büyük Türkistan’ın batısında 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Türkmenistan adlarında beş bağımsız cumhuriyet ortaya çıktı.. Sahi neye yarıyor bu cumhuriyetler.. Özhalklarına var mı bir faydası?

Evet, bu cumhuriyetlerin bağımsız olmadığını, ne işe yaradıklarını Enver Can bakın nasıl anlatıyor:

Ne! Onlar mı bağımsız cumhuriyet.. Yok beğim.. Yanılıyorsunuz..

Gözleri çakmak çakmak olan sadece Doğu Türkistan Milli Kurultayı Başkanı Enver Can değildi.. Geleneksel örfleriyle de pek uyuşmayan bir tavırla hemen söze atıldı D.Türkistan Enformasyon Başkanı Celi Karataş: “Siz ne diyorsunuz begim, bağımsız cumhuriyet dediğin Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan, Rusya ve Kızıl Çin Türkistan’ın doğusundaki Müslümanlara zulümün devam etmesi için Şangay Anlaşması imzaladılar. Çin zulmünden kaçan halkımızı kuzuyu kurda teslim etmek için ‘Suçluların İade Edilmesi Anlaşmasını’ deklare ederek insanlık suçu işliyorlar. O cumhuriyetler piyon cumhuriyetlerdir.. Oraların halkları kardeşimizdir ancak, bağımsız bir cumhuriyetleri maalesef halen yoktur.. Son olarak 500 Doğu Türkistanlı muhaciri zalimlere teslim etti..”

Muhacir Türkistanlıların Almanya’daki çalışmaları 11 sene öncesinde başlamış..

Yani 1989 yılında.. Bütün Almanya’da Münih ağırlıklı kundakdaki bebekten yaşlısına kadar sayılarının 300, Avrupa’nın batı yakasındakilerle beraber 500 civarında D. Türkistanlı yaşadığını söylüyorlar. Sessizce mırıldanıyor Asgar Can; Sığmıyacağız tabutlara, şehirlerin insan seli olan meydanlarına. Çoğalacağız, çünkü kollarında güzel ve saliha annelerin.. Ağıtlara da sığmayacağız, ırmak gibi hüzünle uzayıp giden, serpildikce güzelleşen insanlar olarak..

D. Türkistan’da yaşanan zulmü, içimiz kan ağlayarak teneffüs ediyoruz kardeşce.. Anlatıyorlar anlatıyorlar, hani, bazı gecelerin bitmez tükenmez sabahları var ya, onun gibi.. Sahipsizlenmekten dolayı hayıflanıyorlar Münih’deki kardeşlerimiz haklı olarak.. Türkiye’deki milliyetçi iktidardan, İslam dünyasının duyarsızlığından..

Sahi, yetim-miyiz gardaş? Diyorlar, boynu bükük suç işlemiş kız çocuklarını andıran utangaçlıkla... Enformasyon Merkezi’nde tarihlere kayıt düşecek zulmün boyutlarını içeren fotoğraf sergilerini geziyoruz, bitmeyen zulmün tanıklığını yaparak..

Hiç bıkmadan, usanmadan en küçük zulmün dahi ayrıntılarını yineliyorlar.. Çalışmalarından bahsediyorlar.. Çıkardıkları yayınları önümüze koyuyorlar ikram için..

Kendileri gibi kızıl Çin’in baskılarına muhatap olan kader arkadaşları, yoldaşları Tibetlileri, Moğolları soruyoruz? Avrupa’da bir kişi olarak yaşayan asimilasyona karşı direnen tek tabanca Moğolistan temsilcisinden sitayişle bahsediyorlar. Beraber dayanışmalarından misaller veriyorlar.. Geçtiğimiz aylarda Milli Kongrelerine davet etmişler Tenzih Norbu Emchi ismindeki tek Moğol direnişciyi. Her zaman olduğu gibi koşarak geldi erdemli insan diyorlar.. Biz de kutluyoruz bu mücadele adamını.. Adresini alarak kendisini Köln’e davet edeceğimizi haber vermelerini söylüyoruz.

Biz Türkistan’lılar Moğolların, Tibetlilerin kader dostlarıyız! diyerek şu gerçeğin altını çizmeden edemiyorlar’ Onların dostları o kadar çok ki! Almanya’da 100 Tibetli yaşıyor olmasına rağmen Almanya’nın her şehrinde bir Tibet bürosu kurmuşlar diyerek ekliyorlar: Almanlar Tibet bürolarını Tibetli olmadıkları halde kuruyorlar. Ya bizler? Niçin kuramıyoruz Doğu Türkistan derneklerini..

Doğru diyoruz, başımızı yere eğerek.. Hatırlayarak, Almanya’da bulunan 2,5 milyon Müslümanın, Türk’ün yaşadığını..

Seviniyorlar, kendileriyle ilgilenmemizi çocuklar gibi.. Başkan Enver Can yineliyor teşekürlerini. Çam sakızı-çoban armağanı katkılarımıza sık sık vurgu yapıyor... Adeta, yüzümüze vuruyor tekrarlamamız için.. İzzet ve ikramda bulunuyorlar Türkistan mutfağının buram buram yahşi yemeklerinden..

IGMG Heyeti olarak söz veriyoruz her zamankinden daha fazla, zulme karşı mazlumlardan yana olmaya..

Acılı yüreklerinden alıyoruz elemlerini paylaşmak için..

Daha bir şevkle tekrar açıyoruz kapılarımızı sonuna kadar..

Sizin derdiniz bizim olsun diyerek vedalaşıyoruz çekik gözlü güzel Türkistanın güzel insanlarından..

Vesselam.

Doğu Türkistan Web siteleri
Linkler