işgale son


Usame Bin Laden Pakistanda yayınlanan Ümmet gazetesine 28 Eylül 2001de verdiği mülakatta El Kaide Gurubunun Amerikaya yönelik 11 eylul saldırılarıyla hicbir ilgisinin olmadığını söyledi.
Usame Bin Laden devam ederek bu saldırıların arkasında yahudilerin veya amerikan gizli servislerinin olduğunu, Pakistan halkını batıya karşı cihada davet ederek Pakistana şükranlarını ve desteğini ifade etti. Özel bir muhabirin kendisiyle yaptığı, yeri ve tarihi gizli tutulan ve Pakistanın Ümmet gazetesinde 28 Eylülde yayınlanan mülakatın metni aşağıdadır. İlk paragrafta Ümmet gazetesinin takdimi yer almaktadır..

Kaynak: Karaçi Ümmet Urduda (veya Urduca) 28 Eylül 2001 sayfa 1,7 BBC İzleme Servisi .

Ümmet: Önde gelen Arap mücahid Usame Bin Laden kendisine ait El Kaide Gurubunun New York ve Waşingtona yönelik 11 eylul intihar saldırılarıyla hicbir ilgisinin olmadığını, Amerikan hükümetinin saldırganları kendi içinde araması gerektiğini söyledi. Sadece Ummet gazetesine verdiği mülakatta bu saldırıların Amerikan sisteminin bir parçası olan ve bu sisteme isyan edenlerin ve başka bir sistem kurmaya çalışanların işi olabileceğini veya yaşadığımız yüzyılı İslam ile Hristiyanlık çatışması yüzyılına çevirmek isteyenlerin işi olabileceğini veya bu işin başını Florida seçimlerinden beri Bush'a karşı olan Amerikan yahudilerinin çekmiş olabileceğini ifade etti.

Usame Bin Laden, bu işin içinde yıllık milyarlarca dolar bütçeye ihtiyacı olan Amerikan gizli servislerinin olma ihtimalinin de çok yüksek olduğunu, Amerikada devlet içinde devlet olduğunu söyledi. Saldırıların arkasında kimler olduğunu gizli servislere sormak gerekir dedi. Afganistana saldırmak için destek bazı müslüman ülkeler için ihtiyaç, bazıları için de mecburiyettir dedi. Ancak bu batıl güçlerin önüne set çeken Pakistanın cesur halkına müteşekkir olduğunu söyleyerek İslam dünyasının bu zor zamanda Pakistana büyük umutlar beslediğini ifade ederek şöyle dedi " Canlar feda ederek bu seddi koruyacağız".

Ropörtaj:

Ümmet (Ü): New York ve Waşingtona yönelik 11 eylul intihar saldırılarında parmağınız olduğu ithamıyla karşı karşıyasınız. Buna cevabınız nedir? Sizin bu işle bir ilginiz yok ise kimlerin olabilir?

Üsame: Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla. Tüm kainatı yaratan ve arzı tüm insanların huzuru için bir iskan yeri kılan Allah'a hamd olsun. Allah koruyandır besleyendir. Muhammedi bize rehber olarak göndermiştir. Görüşümü insanlara özellikle şeytanın yalanına inanmayı reddeden mümin ve kahraman Pakistan halkına iletme fırsatını sağlayan Ummet Gurubu Yayınlarına müteşekkirim. Daha önce de ifade ettiğim gibi Amerikaya yönelik 11 eylul saldırılarıyla hiçbir ilgim yoktur. Bir Müslüman olarak yalan söylemekten kaçınmak için azami gayret sarf ederim. Ne bu saldırılar hakkında bir bilgim var, ne de masum kadınların, çocukların ve diğer insanların öldürülmelerini hoş bir hareket olarak görebilirim. İslam masum kadınların, çocukların ve diğer insanlara zarar verilmesini kesinlikle yasaklamıştır. Başka inançları olan kadınlara, çocuklara diğer insanlara özellikle İslam dinine uyanlara karşı her kötü muamele her zaman yasaktır. Son 11 aydır Filistin'de yaşanan tüm olaylar Allahın gazabının Amerika ve İsrailin üzerine olmasını istemek için yeterlidir. Ayrıca tüm bu olanlara hiç ses çıkarmayan seyirciler olarak şahit olan Müslüman ülkelere de ikaz vardır. Bundan önce Irak, Çeçen ve Bosna halkına neler yapıldı? Bu terör eylemlerine Amerika ve Batının kayıtsızlığından ve tiranların bu güçler tarafından himaye edilmesinden bir tek sonuç çıkarılabilir o da: Amerika İslam düşmanı bir güçtür ve İslam düşmanı güçleri (kuvvetleri) himaye etmektedir. Onun Müslüman ülkelerle olan dostluğu göstermeliktir ve bir aldatmacadır. Amerika bu ülkeleri ayartarak, tehdit ederek, korkutarak Amerikanın istediği rolü oynamaya zorlamaktadır. Etrafınıza baktığınızda göreceksiniz ki Amerikanın köleleri ya devlet idarecileri ya da İslam düşmanlarıdır.

Amerikanın hiç dostu yoktur dost edinmeye de niyeti yoktur. Çünkü dostluğun ön şartı dostuyla aynı seviyeye gelmek veya onu kendisiyle eşit kabul etmektir. Amerika hiç kimseyi kendisiyle eşit görmek istemez. Başkalarından kendisine kul köle olmasını bekler. Bu yüzden diğer ülkeler ya onun kölesidir ya da ona bağımlıdır. Ancak bizim durumumuz farklıdır. Biz sadece Yüce Allaha kulluk yapmaya söz verdik. Bu sözümüzden sonra başka birisine kul köle olmamıza imkan yoktur. Başkalarına kulluk edersek bu, Allaha ve dostlarına büyük saygısızlık olur. Özgürlüklerini koruyan ülkelerin çoğunluğu ya din devletleridir ya da Amerikaya düşman olan veya kendilerini Amerikaya düşman sayan ülkelerdir.

Çin, İran, Libya, Küba, Suriye ve eski Rusya gibi Amerikaya kulluğa razı olmayan ülkeler. 11 Eylül fiilini işleyenler Amerikan halkının dostu değildir. Önceden söylediğim gibi biz Amerikan halkına değil Amerikan sistemine karşıyız. Ancak ne var ki bu saldırılarda sıradan Amerikalı insanlar öldürülmüştür. Bilgilerime göre toplam ölü sayısı Amerikan hükümetinin açıkladığından çok daha yüksektir. Ancak Bush yönetimi paniğin yayılmasını istemiyor. Amerikan hükümeti bu saldırıların gerçek faillerini kendi içinde aramalıdır. Bu kişiler Amerikan sisteminin bir parçası olan ve bu sisteme isyan edenlerdir. Veya bunlar başka bir sistem kurmaya çalışanlar veya kendi medeniyeti, ulusu, ülkesi veya ideolojisinin hayatta kalması için yaşadığımız yüzyılı İslam ile Hristiyanlık çatışması yüzyılına çevirmek isteyen kişiler olabilir. Bu failler Rusyadan İsraile, Hindistandan Sırbistana herkes olabilir. Amerikanın kendi içinde, çok büyük ölçekli tahribat yapmaya gücü yeten düzinelerce iyi örgütlenmiş ve donanımlı guruplar mevcuttur. Bu arada Florida seçimlerinden beri Bush'tan rahatsız olan ve ondan intikam almak isteyen Amerikan yahudilerini de unutmayalım. Ayrıca Kongreden ve Hükümetten yıllık milyarlarca dolar bütçe talebi olan Amerikan gizli servisleri de var. Bu servislerin eski Sovyetler Birliği mevcut iken bütçe sorunları yoktu. Ancak sovyetler dağıldıktan sonra bu servislerin bütçeleri tehlikeye girdi. Bir düşmana ihtiyaç vardı. Önce Taliban ve Usameye karşı bir propagandaya girişildi. Arkasından bu olay vuku buldu. Gördüğünüz gibi Bush yönetimi 40 milyar dolarlık bir bütçeyi onayladı. Bu büyük para nereye gidecek? Dev gibi bütçelere ihtiyaç duyan ve önemli olduklarını sergilemek isteyen aynı servislere gidecek tabiiki. Şimdi bunlar bu parayı daha da genişlemek ve önemlerini arttırmak için kullanacaklar. Size bir örnek vereyim. Dünyanın her yerinden uyuşturucu kaçakçıları bu gizli servislerle temas halindedir. Bu servisler uyuşturucu ekimi ve trafiğini ortadan kaldırmak istemezler. Aksi takdirde kendilerinin önemi azalacaktır. Birleşik Devletler Uyuşturucu Kontrolü Dairesi ne kadar çok çalıştığını göstermek ve milyonlarca dolarlık bütçeleri almak için uyuşturucu ticaretini teşvik etmektedirler. CIA General Noriega'yı uyuşturucu kralı yapmış ve gerektiğinde onu günah keçisi olarak kullanmıştır. Aynı tarzda ister Bush olsun isterse diğer Amerikan başkanları olsun, hiçbir Amerikan başkanı İsrail'i insan hakları ihlali veya insanlık suçu işlemekten hakim karşısına çıkaramaz. Bu ne demektir? Bu, Amerikada devlet içinde devlet olduğu anlamına gelmez mi? Saldırıların arkasında kimler olduğunu işte bu gizli devlete sormak gerekir.

Ümmet: Birçok dünya ülkesi Afganistana saldırı başlatılması yönündeki Amerikanın çağrısına uydu? Bunlara bu ülkeler de dahil.

Üsame: Görevimin sadece Müslümanları uyandırmak, onlar için neyin iyi neyin kötü olduğunu söylemeliyim. İslam ne diyor ve İslam düşmanları ne istiyor? El Kaide küfre karşı cihad etmek özellikle İslam ülkelerine yapılan saldırılara karşı koymak için kuruldu. Cihad İslamın ilan edilmemiş altıncı şartıdır. Her İslam karşıtı şahıs bu şarttan korkar. El Kaide bu şartı canlı ve aktif tutmak ve onu Müslümanların günlük hayatlarının bir parçası yapmak istemektedir. El Kaide cihad kelimesine ibadet statüsü vermek istiyor. Biz bir İslam ülkesine karşı değiliz ve bir İslam ülkesine karşı yapılan savaşı cihat olarak kabul etmeyiz. Biz sadece masum Müslüman erkek, kadın ve çocukları sırf Müslüman oldukları için öldüren kafir devletlere karşı silahlı cihattan yanayız. ABD'nin hareketinin desteklenmesi bazı müslüman ülkeler için ihtiyaç, bazıları için de mecburiyettir. Ancak bu ülkeler, Hıristiyanların ve Yahudilerin Afganistan gibi bir Müslüman ülkeye saldırılarını destekledikleri takdirde dini ve ahlaki pozisyonlarını devam ettirip ettiremeyeceklerini iyi düşünmelidirler. Bu kişilerin, örgütler ve devletler için İslam şeriatının hükmü bellidir ve Müslüman kardeşliğinin tüm alimleri bunda ittifak etmişlerdir. Biz Emirel müminin Molla Ömer'in ve İslam alimlerinin emrini aynen yerine getireceğiz. İslam ülkelerinin halklarının kalbleri cihat diye diye atıyor. Onlara minnettarız.

Ümmet: New York ve Washingtona yapılan saldırıların yol açtığı kayıplar, ABD'ye ekonomik bir darbe vurmanın çok zor olmadığını gösterdi. ABD'nin uzmanları böyle birkaç tane daha saldırının Amerikan ekonomisini çökertebileceğini itiraf ediyorlar. El Kaide niçin bu ekonomik temel direkleri hedef almıyor?

Üsame: Daha önce dediğim gibi biz ABD'ye düşman değiliz. Biz, diğer ülkeleri ABD'nin kölesi yapan yahut bu ülkelerin siyasi ve ekonomik hürriyetlerini ipotek etmeye zorlayan bu sisteme karşıyız. Bu sistem bütünüyle birinci önceliği ABD'ye değil İsrail'e veren Amerikan Yahudilerinin kontrolü altındadır. Basit bir ifadeyle Amerikan halkının bizzat kendisi Yahudilerin kölesidir ve Yahudilerin koyduğu ilkelere ve kanunlara uygun yaşamaya zorlanmaktadırlar. Bu nedenle cezalandırılması gereken biri varsa o da İsrail'dir. Gerçekte masum Müslümanları kan denizinde boğan İsrail'dir. ABD ise buna hiç ses çıkarmamaktadır.

Ümmet: Silahlı mücadele dışında İslam düşmanlarına karşı savaşılamaz mı? Örneğin Müslümanları Batının ürünlerini, bankalarını, gemi hatlarını, TV kanallarını boykot etmeye çağırmak gibi.

Üsame: Bir kere Batının ürünlerinin boykot edilebilmesi bir şartla mümkündür o da Müslüman cemaatinin tam olarak uyanık ve örgütlü olmasıdır. İkincisi, Müslüman şirketler Batılı şirketlerin ürünlerine muadil mal üretmede kendi kendilerine yeterli olmalıdırlar. Batıyı ekonomik yönden boykot etmek ekonomik anlamda kendine yeterlilik sağlanmadan ve yerine ikame ürünler getirilmeden mümkün değildir. Görüyorsunuz refah tüm İslam alemine yayılmış olmakla birlikte modern ihtiyaca göre İslamın emirlerini anlatan ve uluslar arası alanda etkili olan tek bir TV kanalı bile yok. Müslüman tüccarlar ve vakıflar kamuoyu silahını kullanmak istiyorlarsa kamuoyunu ellerinde tutmalıdırlar. Günümüz dünyası kamuoyunun elindedir ve ulusların kaderini kamuoyunun baskısı belirler. Kamuoyunu inşa eden araçlar elde edildimi istediğiniz herşey yapılabilir.

Ümmet: Mücadelenizle ilgili tüm propaganda şimdiye kadar Batı medyası tarafından yapıldı. Ancak El Kaide ağı ve cihadının başarılarına ilişkin sizin kaynaklarınızdan hiçbir bilgi elde mevcut değil. Bunu yorumlarmısınız?

Üsame: Gerçekte batı medyasının yapacağı başka bir şey yok. Uzun süredir hayatta kalmasını sağlayacak başka bir temaya sahip değil. Bu durumda bizim başka yapacak çok şeyimiz var. Cihad uğraşıları ve başarılar, propaganda amaçlıdır. İtirazlar, izahatlar veya tekzipler sadece zaman israfıdır. Ve bu yolla düşman sizin faydasız işlerle meşgul olmanızı ister. Bu tür şeyler sizi yolunuzdan uzaklaştırır. Batı medyası bizi şaşırtan bu tür temelsiz propagandaları yaymaktadırlar. Ancak bu propaganda kendi içlerindekini yansıtmakta ve gittikçe kendilerini buna kaptırmaktadırlar. Bu propagandadan korku duyarlar ve kendilerine zarar vermeye başlarlar. Terör modern çağın en tahripkar silahıdır ve Batı medyası bunu en acımasız bir biçimde kendi halkına karşı kullanmaktadır. Terör Avrupa ve Amerika halkının ruhuna korku ve çaresizlik vermektedir. Yani bu demektir ki, ABD'ye, ABD'nin düşmanlarının yapamadığı kötülüğü ABD medyası yapmaktadır. Korku ve çaresizliğe sürüklenmiş bir ulusun savaşta ne gibi bir varlık gösterebileceğini varın siz düşünün.

Ümmet: El Kaide hesaplarının ABD tarafından dondurulmasının etkisi ne olacak?

Üsame: Allah kendisi için çalışanlara yollar açar. Hesapların dondurulması El Kaide veya diğer cihad gurupları için hiç bir şeyi değiştirmez. Allahın izniyle, El Kaidenin herbiri ayrı ve tamamen birbirinden bağımsız üç alternatif mali kaynağı daha var. Bu sistem cihadı sevenlerin himayesinde işlemektedir. ABD ne derse desin hatta bütün dünya birleşse bu insanları yollarından döndüremezler. Bu insanların sayısı yüzlerle değil binlerle hatta milyonlarla ifade edilir. El Kaidenin modern eğitim görmüş öyle gençleri vardır ki bunlar Batı finans sisteminin içerisindeki çatlakları iyi bilmekte ve bunun yanında ellerindeki hatlardan da haberdar olmaktadırlar. Bunlar Batı mali sisteminin en kusurlu yanlarıdır ve kendisine ayak bağı olmakta ve çok zaman geçmesine rağmen bu dertten kurtulamamaktadır.

Ümmet: Afganistandan başka güvenli bölgeler varmı? Cihadı nerede sürdürebilirsiniz?

Üsame: Endonezyadan Cezayire, Kabilden Çeçenistana, Bosnadan Sudana Burmadan Keşmire kadar dünyanın her yerinde güçlü cihad kuvvetleri mevcuttur. Yani şahsım için gideceğim yer konusunda bir sorun yok. Ben Allah'ın aciz bir kuluyum. Allahın huzurunda yeterliliğim konusunda sürekli korku içindeyim. Bu Üsamenin değil İslamın ve de Cihadın meselesidir. Allaha şükür cihad edenler başı dik yürümektedirler. Üsame gelmeden önce de cihad vardı Üsame gittikten sonra da var olacaktır. Allah, Allah yolunda canıyla, malıyla ve çocuklarıyla yürüyen insanlara yollar açar ve onların kalplerinde muhabbetler yaratır. İnanın bir insan cihad ederek arzu ettiği her şeye kavuşur. Bir Müslümanın en büyük arzusu öldükten sonradır. Şehitlik sonsuz bir hayatı elde etmenin en kısa yoludur.

Ümmet: Afganistan saldırısı ile ilgili Pakistan hükümetinin politikasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Üsame: Öncelikle en ön safta bu batıl güçlerin önüne set çeken Pakistanın cesur halkına müteşekkiriz.. Pakistan İslam kardeşliği için büyük bir umuttur. Pakistan halkı uyanık, örgütlü ve iman ruhu zengin insanlardır. Sovyetler Birliğine karşı savaşırken Afganistana destek verdiler ve mücahidlere ve afgan halkına her türlü yardımı yaptılar. Talibanla omuz omuza duranlar da işte bu Pakistanlılardır. İki ülkenin böyle bir halkı olsa Batının hakimiyeti birkaç günde yok olur. Kalplerimiz Pakistan ile atıyor ve Allah korusun zor bir zaman gelirse onu kanlarımızla koruruz. Pakistan bizim için bir ibadet yeri gibi kutsaldır. Biz cihad ehliyiz ve Pakistanın müdafaası için savaşmamız bizim için cihadların en iyisidir. Pakistanı kimin idare ettiği bizim için önemli değildir. Önemli olan Pakistan halkının kalplerindeki cihad ruhu diri ve daha kuvvetlidir.

Çeviri: Nureddin Nursi
mico_tasarım