Crescent Dergisi ile MILF yetkilileri arasında yapılan bir ropörtaj.
SORU : MILF'in, Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi (MNLF) gibi, bağımsız bir Islam Devleti hedefinden daha azına razı olma ihtimali var mı?

CEVAP: Hayır. Bu imkansız. MILF Bangsamoro anayurdunun tam bağımsızlığından başka bir çözümü hiçbir zaman kabul etmeyecektir. Halkımızın tam özgürlük ve kendi geleceğini belirleme hakkı üzerinde bir uzlaşmaya gidilemez. Bangsamoro halkı Batılı emperyalistlerce Filipinler'in ihdas edilmesinden yüzlerce yıl öncesinde bağımsızdı. Onlar 400 yıldan fazla bir süre, askerî bakımdan büyük eşitsizliğe rağmen, halkı bu işgalcilere karşı savaşan Bangsamoro anayurdunu işgal ettiler. Tarih bize Bangsamoro Müslümanlarının emperyalistler tarafından asla yenilgiye uğratılamadıklarını göstermektedir.

SORU : Yalnızca Filipinlerdekiler değil, dışarıdaki Müslümanlar da Islam Devleti Kurma doğrultusundaki konumunuza bağlılığınızı büyük ölçüde takdir etmektedirler; ancak Mindanao'daki Müslümanların kendi anayurtlarında bile bir azınlık durumunda oldukları düşünüldüğünde, bu ne ölçüde gerçekçi?

CEVAP: MILF'in tutumu çok açık ve pratik. Biz Bangsamoro Müslümanlarının çoğunlukta oldukları bölgelerin ve artalanlarda ve dağlık ve uzak bölgelerde yaşayanlar gibi, Müslüman olmayanların hakim bir şekilde işgal ettikleri bölgelerin tam bağımsızlığını talep ediyoruz. Her ne kadar bu bölgeler muhtelif il, belediye ve köyleri kapsıyorsa da; Mindanao, Basilan, Sulu, Tawi-Tawi ve Palawan'ın tamamını teşkil etmemektedir. Bu bölgelerin bağımsızlıkları görüşme konusu yapılamaz. Luzon ve Visayas'tan göçmenlerin şimdi çoğunluk oluşturdukları bölgeler için görüşmeler yoluna gidebiliriz. Şayet, (Islam Devleti altında) özerklik isterlerse ne âlâ. Yok federasyon talep edecek olurlarsa, buna da itirazımız olmaz. Eğer, Filipin Ulus-Devlet'i ile birlikte kalmayı arzularlarsa, bizim için fark etmez. Şayet oluşacak. Bangsamoro Islam Devleti'nin vatandaşlığını tercih ederlerse, bundan büyük memnuniyet duyarız.

SORU : Mindanao'daki savaşın nasıl bir model oluşturduğuna bakacak olursak, MILF'in "savaş-görüş- savaş-görüş" türünden bir strateji benimsediği görülmektedir. Bunun sebebi nedir?

CEVAP: Bu, sadece Yüce Allah'ın Kur'ân-ı Kerîm'deki öğretilerinin ve selam onun üzerine olsun, Peygamber Muhammed'in adımlarının takibinden ibarettir. Enfâl sûresinin şu âyetleri bize rehberlik etmektedir: "Allah katında canlıların en kötüsü O'nu inkar edenlerdir. Ve onlar inanmazlar.Bunlar anlaşma yaptığın kimselerdir; onlar her defasında ahidlerini bozarlar. Ve onlar (Allah'tan) korkmazlar" (8:55-56). Ayrıca, "Onlara karşı, gücünüz yettiğince kuvvet ve; Allah'ın düşmanlarına ve sizin düşmanlarınıza ve sizin bilmediğiniz ama Allah'ın bildiği düşmanlara korku salacağınız besili atlar hazırlayın.(...) Ancak onlar barışa meylederlerse, sen (de) barışa meylet ve Allah'a güven! Zira O, (her şeyi) işiten ve Bilen'dir; Eğer seni aldatmak istiyorlarsa, muhakkak Allah sana kâfîdir: Seni yardımıyla ve Müminler(in dostluğuy)la güçlendiren O'dur" (8:60-62). Ve "Ey Peygamber! Inananları savaşa teşvik et..." (8: 65). Ilk '' iki ayette Yüce Allah, O'nu reddetmeleri ve selam onun üzerine olsun, Peygamber'le yaptıkları ahidleri bozmaları sebebiyle kâfirleri canlıların en kötüleri olarak tasvir etmektedir. Takip eden âyetlerde Yüce Allah Mü'minlere, savaşa hazırlanmalarını ve düşmanlarının kalplerinde korku uyandırmak için edinebilecekleri en iyi silahlarla silahlanmalarını emretmektedir. Ayrıca :Yüce Allah, Mü'minlere tüm kaynaklarını davaları uğrunda harcamaya hazır olmalarını emretmektedir. Ancak düşmania savaş için güçlü olmak zorunlu olmakla beraber, Mü'minler, düşman ona yöneldiğinde barışa da hazır olmalıdırlar. Aynı zamanda Allah, elçisine, ki tüm Müslümanlara da bir emirdir bu, Mü'minleri savaşa teşvik etmesini emrediyor. Allah'ın; Mü'minlere, düşman kendileriyle savaşırsa savaşmalarını; müzakere isterse görüşmelerini ve eğer sözlerinden cayacak olursa yeniden onunla savaşmalarını vs. emretmiş olduğu açıktır. Fakat barışta veya savaşta, her zaman savaş için hazır olmalı ve güç yetirebildiğimiz en iyi silahlarla donanmalıyız. Ayrıca, tüm kaynaklarımızı dâvâ için, yani Allah kelimesini yüceltmeye ya da Hakk'ı bâtıl üzerinde hâkim kılmaya ayırmalıyız.

SORU : Ekonomik bakımdan kötü durumdaki Mindanao, bir Islam Devleti kurulduktan sonra kendi ayakları üzerinde nasıl duracak?

CEVAP: Mindanao şu anda ekonomik olarak kötü durumda; çünkü bozuk, zalim bir sömürge yönetiminin boyunduruğu altında. Adaların kaynakları gerek Müslümanlar, gerekse dağlık kesimlerde oturanların refahı nazarı itibara alınmaksızın Manila rejimi tarafından tüketiliyor. Mindanao, Güney-Doğu Asya'da ve belki de dünyadaki en zengin yerlerden biri. Inşallah Bangsamoro halkı özgürlüğüne kavuştuğunda bölgenin doğal kaynakları kendi sakinlerinin yararına geliştirilebilecek. Ümitkar bir çok girişimci ülkemizin kalkındırılması için yardım teklif etmiş durumda. Mindanao'daki Müslüman bölgelerin merkezinde bol petrol mevcut. Barış ve âsâyiş sorunundan dolayı petrol şirketi buradaki faaliyetlerini durdurdu. Şayet Islam Devleti kurulursa, onun, Devletin , yoksulluk içinde yaşayan tek bir vatandaşının kalmadığı, dolayısıyla suçların da ortadan kalktığı Ömer bin Abdülazîz zamanındaki gibi bir Islâmî Devlet olacağını umuyoruz.

SORU : Gelecek 5 ila 3 10 yıl içerisinde mücadelenin ne hal alacağını düşünüyorsunuz? Sizce Bangsamoro yurdunun bağımsızlığına kavuşması ne kadar sürecek?

CEVAP: Inşâallah, biz Bangsamoro yurdunun bağımsızlığını elde edeceği konusunda çok ümitliyiz; ancak önceden zaman çizelgesini de belirleyemeyiz. Şu anda yaptığımız şey, yeteneklerimizin sonuna kadar sıkı mücadele etmek, daha sonra da Yaratıcının takdirini beklemektir. O'nun İâhî kararını beklerken , O'nun inananlara ve haklı olanlara yardım etme ve hakkın bâtıla galip geleceği sözüne şiddetle inanıyoruz. Ayrıca, yalnızca kendi adımıza değil, Islam ve Ümmet adına da, amacımızı gerçekleştirmesi için Yüce Allah'a gece gündüz dua ediyoruz. Umarız, Ümmet de, samimi olarak dualarımıza katılır.

SORU : Pekiyi, Mindanao Hristiyanları Islam Devleti'nin geleceği bakımından güven altına alındılar mı? Eğer öyleyse, düşünceleri ne ve bağımsız bir Islam Devletinin kurulması hususunda neler hissediyorlar?

CEVAP: Biz, Müslüman olmayanları bir Islam Devletinde sahip olacakları haklar konusunda aydınlatmak üzere detaylı bilgiler yayınlıyoruz. Kendilerinin, bir Islam Devletinde başka her yerdekinden daha güven içinde olacakları; kendi inanç ve kültürleriyle amel etmeleri için gerekli tüm özgürlüklerin verileceğini vurguladık. Onlara dört seçenek sunmuş durumdayız: 1 )Tam özerklik; 2)Federasyon; 3)Garanti altına alınmış tüm özgürlükler ve korunan ve daha da ilerletilecek olan kendi insani haklarıyla birlikte Islam Devleti vatandaşlığı; ve 4)Filipin ulus-devleti içerisinde kalma; bu durumda geride bıraktıkları tüm mal mülk, Islam Devleti tarafından tazmin edilecektir. Diğer sistemleri denemenin tam zamanı olduğunu düşünen bir çok insan Filipin Ulus-Devlet'ine kızgınlık duymaktadır. Bir çok Hristiyanın da dahil olduğu Manila'daki ümitlerini yitirmiş olan kişiler, Ebu Bekr es-Sıddîk kampındaki MILF karargahını ziyaret etmişlerdir. Bazı Hristiyan profesyoneller Cephe üyeliği için başvuruda bulunmuşlar, müracaatları derhal onaylanmıştır. MILF"n hukuk danışmanlarının bir çoğu, Cephe'ye gönüllü olarak hizmet eden Hristiyan avukatlardır. Hristiyan köylüler de MILF'i desteklemektedirler; bunların büyükçe bir kesimi Islam'ı kabul etmiş olup, bazıları şimdi mücahiddirler.

SORU : MNLF şu anda Fllipin Ulus-Devlet sistemine entegre olmuş durumda. Bir çok MNLF savaşçısı, Filipin Silahlı Kuvvetleri(AFP)nde nizami askerler olarak görev yapıyorlar. MNLF başkanı Nur Misuari Müslüman Mindanao sözde Özerk Bölgesi (ARMM)'nin valisi. MILF'in hamlesi başarılı olduğu takdirde, sizce MNLF'nin tepkisi ne olacak?

CEVAP: Biz inşâallah, MNLF'deki kardeşlerimizin bizi tebrik etmekte tereddüt etmeyeceklerinden eminiz. Onların da aslında amaçları bağımsızlıktı. Biz de aynı amaca sahibiz, ama ona ulaşma yollarımız farklı. Kendi adımıza, başka bir strateji denemek için (MNLF'den) taktik bir ayrılmayı benimsedik. Bu ayrılık faydalı oldu. MNLF ile Filipin hükümeti arasındaki anlaşma Bangsamoro halkına bir ders olmuş bulunuyor; artık özerklikten bahsetmenin gereği yok. Şimdi herkes bağımsızlığı destekliyor. Bağımsızlıktan başka hiçbir çözümün işlemeyeceği ortaya çıktı. Bu duyarlı konuda bize doğruyu gösterdikİeri için MNLF'deki kardeşlerimize teşekkür ediyoruz.

SORU : AFP ile MILF arasındaki son çatışmadan (19-29 Ocak) önce yönetimle müzakereler devam ediyordu. En nazik konulardan biri yönetim tarafından 46 MILF kampının tanınması idi. Devrimci savaşta henüz üstün duruma gelinmediği düşünülürse, bu kampların mevcudiyetlerini ve yerlerini düşmana ifşa etme konusunda erken davranılmadı mı?

CEVAP: MILF bir vur-kaç stratejisinden, yarı geleneksel savaşa yöneldi. Şu anda biz düşmanla yüz yüze çarpışıyoruz; artık gizlenmiyoruz. Bizim 46 kampın çevre ve dış savunmaları Mindanao'nun yaklaşık yarısını kaplıyor. Bu bölgeleri gizli tutmak zaten mümkün değil. MILF tarafından yönetilen bu alanlar, Filipin hükümetince tanınırsa, biz amacımıza daha yakın oluruz. Düşmanın kurallarıyla hareket etsek bile, bu alanlar için yasal olarak iddiada bulunabiliriz.

SORU : Bangsamoro Islam Devrimi ve cihad lehine askeri, siyasi ve hatta toprak kazançları bakımından son çarpışmaları nasıl değerlendireceksiniz?

CEVAP: Önce, bu son çatışmalara götüren en önemli faktör ve olayları paylaşalım. Tam Ramazan ayından önce MILF, insan ve teçhizat bakımından büyük kayıplar verdirerek, AFP'nin dört müfrezesini esir aldı. Yüzlerce düşman askeri öldürüldü ya da yaralandı ve büyük miktarlarda silah ele geçirildi. Hristiyan siviller bile yenilgisinden dolayı AFP ile alay ettiler. Tabii AFP, yenilgisinin intikamını almak istiyordu; bu yüzden biz Kadir gecesini gözlemekteyken Ramazan ayının son haftasında bombardımanlarını yoğunlaştırarak, Bangsamoro Islamî Silahlı Güçler (BIAF)inin mevzilerini bombalamaya başladı. Bilahare Ramazan. Bayramı'ndan iki gün sonra Ömer Ibn Hattab yakınındaki mevzilerimize saldırdılar. AFP, bir hafta içerisinde hiç değilse bir MILF kampını ele geçirmekle övünüyor. Fakat Manila rejimi 10 günlük çarpışmalardan sonra MILF güçlerinin ilerlemelerine ve hükümet güçlerine ağır kayıplar verdirmesine karşılık, AFP'nin bir adım bile ilerlememiş olduğunu anladığında ateşkes çağrısında bulunmuştur. Hükümet bir ateşkes yapmak için generalleri ve üst düzeyli yardımcıları Cotabato City'ye göndermiştir. Samimiyetimizi göstermek için buna itiraz etmedik. Düşman safları demoralize olmuş durumda. Ağır kayıplar verdiler; Yaklaşık 900 asker ve subay öldürüldü. Yüzlercesi de yaralandı. Siyasî olarak hükümetin konumu zayıfladı. Önceleri yalnızca Filipin anayasası çerçevesinde görüşmekte rsrar ediyordu; şimdi bu şarttan vazgeçti. Filipinli senatörler, milletvekilleri ve yüksek düzeyli saray yardımcıları, MILF'in bağımsızlıktan başka bir seçeneği kabul edip etmeyeceğini öğrenmek üzere Ebû Bekr es-Sıddîk Kampı'na geldiler; ama MIL.F konumunda kararlıydı. Bize bağımsızlığın dışında her şeyi vermeye hazır olduklarını söylüyorlardı. Onlara bağımsızlığın dışında hiçbir şeyi asla kabul etmeyeceğimizi anlattık.

SORU : Filipin yönetimi, MILF'in Mücâhid Usâme bin Ladin'in de aralarında bulunduğu dışarıdaki Müslüman kaynaklardan para yardımı aldığını iddia etmekte. Burada MILF'i ABD, Batılı ve Siyonist medyanın blr "dünya çapında Islâmî terör ağı' olarak tasvir eden meş'um bir gündem gözlüyor. ABD'nin "terörizm"le mücadele bahanesi ile Mindanao'daki savaşa doğrudan müdahale etmesi şeklinde bir risk görüyor musunuz? Estrada rejimi ABD'ye Filipinler'de birlikler konuşlandıran askeri tesisler kurma izni veren, Misafir Güçla Anlaşması (VFA) adında bir yasa tasarısı hazırladı Savunma için sizin ve MILF'in aldığınız tedbirler neler?

CEVAP: ABD'nin şimdiye kadar Mindanao'daki savaşa doğrudan müdahale ettiğini sanmıyorum. Ancak ' son.çarpışmalarda bir dizi yenilgi aldıktan sonra Fili yönetiminin ABD'nin dikkatini çekmeye ve onu çatışmaya çekmeye çalıştığını hissediyoruz. Açıkçası Filipin yönetiminin MILF'in, `terörist' örgüt ve grup. olarak adlandırdıklarından yardım alması sebebiyle güçlü olduğunu öne sürmesinin bir sebebidir. Yönet' bizim özgürlük ve kendi geleceğimizi belirleme şeklindeki meşru mücadelemizi, ABD'nin bir numaralı düşmanı olarak ilan edildiğini bilerek, Şeyh Usame ' Ladin'le bağlantılandırmaya çalışıyor. Filipin yönetimi bin Ladin'in bize silah gönderdiğini söylüyor, Bin Ladin bize nasıl silah verebilir? Silahları vardı, Afganistan'da cihada katıldıktan sonra fakir bir ad haline geldi. Bin Ladin'in tüm mal varlığına Suud yönetimi tarafından el konuldu. Filipin hükümeti bunu ABD'nin dikkatini çekmek, Filipin halkının misafir güç anlaşması tasarısına sempati duyup desteğini sağlamak için bir propaganda olarak kullanmaktadır. MILF bu plana karşı komşu ülkelerin desteğini harekete geçirmeye çalışmaktadır. Sanırım Çin de dahil, komşu ülkeler buna karşı çıkacaklardır. Bir demecinizde MILF'in Islam ülkeleri hükümetlerinden her hangi bir yardım almadığını sadece yurt dışındaki Islâmi örgütler ve şahıslarda [Fidel] Ramos idaresinin ilk kısmına, Filipin yönetimi Bangsamoro halkına karşı. barbar Filipin Silahlı Kuvvetleri tarafından anlatılmamış vahşeti gizlemeye çalışmıştır. Evlerin, okulların ve camilerin yakılması; Kur'an-ı Kerim'e karşı hürmetsizlik; çocukların, kadınların ve yaşlıların öldürülmeleri, Bangsamoro malvarlıklarının tahrip edilmesi ve yağmalanması, ekim alanları ve çiftliklerin tahribi vs bunlar arasında yer almaktadır. AFP'nin bu iğrenç suçları dış dünyada, özellikle de Batılı ülkelerde de bilinmemektedir. Fakat bu sefer rejim kendi silahlı kuvvetleri tarafından Bangsamoro halkına karşı işlenen bu barbarca suçları artık gizleyememektedir. Uluslararası Kızılhaç örgütü hali hazırda kötü bir şekilde etkilenen Bangsamoro'lu sivillere insani yardım ve hizmet işine girişmiş ve bazı BM temsilcileri bizimle temas kurmaya başlamışlardır. Bununla birlikte burada sağlanan yardım ile zikrettiğiniz ülkeler arasında hala büyük bir farklılık söz konusudur. Biz Güneydoğu Asya'dayız. Burada olup bitenler, batılı ülkelerin çıkarlarını doğrudan etkilememektedir. Andığınız ülkeler Avrupa'nın göbeğindedirler. Batılı ülkeler oradaki bir savaştan etkilenmektedirler.

SORU : Islâmi hareketin haber dergisi olarak The Crescent International, sizinki gibi savaşçı ulemanın Islami liderliği altında Bangsamoro halkının Islâmi cihad ve devrimine gönülden desteğini ifade etmektedir. Islam'ın yeniden küresel gücünü kazanması için mücadele eden tüm Müslümanların salat ve duası sizlerle. Crescent vasıtasıyla ümmete göndermek istediğiniz bir mesaj var mı?

CEVAP: Crescent'a, MILF'in Islam ümmetine mesajını göndermesi imkanını sunduğunuzdan ötürü çok teşekkür ediyoruz. Crescent'ın Moro Islami Kurtuluş Cephesinin Islam ümmetine mesajını iletme fırsatını vermesi, derin bir şükran ve yoğun bir mutluluk vesilesidir. Biz Ümmete Islam'ın hakim olacağı ve dünya istese de, istemese de Islam Ümmetinin insanlığı doğru yola götürme ve rehberlik etme sorumluluğunu üstleneceği konusunda Yüce Allah'ın ve selam onun üzerine olsun, Peygamber Muhammed'in sözünü Ümmete hatırlatmak isteriz. Yine dünya istese de, istemese de Hak, bâtıl üzerine hakim olacaktır. Bununla birlikte alemin yaratıcısının ve Peygamberinin bu sözü yalnızca, Ümmet adına bir çok fedakarlık, acı ve husumeti getirecek olan, Allah yolunda yoğun ve uzun bir cihaddan sonra gerçekleşebilir. Bangsamoro anayurdundaki kardeşleriniz baskıcı ve zalim, kâfir bir yönetime karşı Allah yolunda cihad etmektedirler. Bu sömürgeci kuklası, kanunsuz ve ahlaksız bir şekilde bizim bağımsız ve egemen anayurdumuzu ilhak, etmiştir. Bangsamoro Müslümanlarının inkar olunamaz özgürlük ve kendi geleceklerini tayin etme hakkı gasbedilmiştir. Biz daha önceden söyleneni bir defa daha tekrarlıyoruz. : Biz öldürme, yaralama ya da yakıp yıkma amacıyla değil, yalnızca özgürlüğümüzü yeniden elde etmek için savaşıyoruz. Bu notta, tüm dünyadaki Müslüman kardeşlerimizin , meşrû amacımıza ulaşmak için Yüce Allah'ın yardımına çağıran dualarına bizi de katmalarını diliyoruz. Inşâaallah özgür olduğumuzda Islâm Ümmetine daha iyi hizmet ederiz. Ümmetin zaferi ve tüm Müslümanların saadetleri için dua ediyoruz. Âmin.