İsrail'e güvence vermiyoruz 
    Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah  
     
    Geçtiğimiz yılın sonlarında iktidar değişikliğine sahne
    olan Lübnan siyasi alanda oldukça hızlı değişimler yaşanırken, önümüzdeki
    mayıs ayında İsrail de genele seçimlerin önemli siasi değişiklikler getirmasi
    bekleniyor. yaşanan siyasi gelişmelere rağmen bölgede değişmeyentek şey kuşkusuz
    İslami direniş ve siyonizme karşı verilen mücadele. Yeni dönemle ilgili olarak Al
    Mushahid As Siyasi tarafından Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrullah ile yapılan
    röportajı sizler için çevirdik:  
     
    
      - Soru : Dilerseniz
        Lübnan daki son iktidar değişikliği ile başlayalım. Lübnan nın yeni devlet
        başkanı Emin Lahud un seçilmesi ardından Amerikanın baskılarının olduğu ve
        Lübnan la ilgili bundan sonraki dönemde Washinton un isteklerinin gözetileceği
        söyleniyor.?
 
      - Cevap : Nasrullah: Böyel bir şeye katılmıyorum 
 
         
         
      - Soru : İsrail
        in son haftalarda Güney Lübnan daki işgalin sona erdirilip geri çekilmeden bahsetmesi,
        sizin misyonunuzla ilgili ne gibi bir yenilik getirecek? 
 
      - Cevap : Ben böyle birşeyi mümkün görmüyorum. Zira siyonistler uzun
        yıllardır aynı şeyi söylüyorlar. Bizim için değişen bir şey olmaz, kimseye
        güvence vermeyiz. Biz görevi topraklarımızın özgürleştirilmesi olan bir direniş
        hareketiyiz. Siyonist rejime geri çekilmesi karşılığı bir takım güvenceler
        verilmesi ve daha sonra güneye sınırı beklemek üzere Lübnan ordusunun
        yerleştirilmesi Lübnan da kimseninn kabul etmeyeceği bir şeydir. Lübnan Ordus
        Güneyde siyonistlrin işine yarayacak şekilde bekçilik yapacaktır. 
 
         
         
      - Soru : israil
        yönetimi lübnandan çekilmesini öngören 425 sayılı kararı kabul ettiğini
        açıkladı? 
 
      - Cevap : Bu büyük bir göz boyamaca siyonistler kararı açıklamalarının
        yanına bir sürü koşul koydular. ani güvenlik koşulları veririrse BM kararına
        uyacakmış. Bunlar laf oyunlarıyla aslında politikalrında hiçbir değişiklik
        olmadığını ve asıl maçlarının güvenli bir şekilde filistindeki işgal eylemlerni
        devam ettirmek olduğunu gösteriyorlar. Siz, Lübnan devletinin İsraile güvenlik
        garantilari vereceği ve Lübnan ordusuda siyonistlarin sınırlarının bakçiliğini
        yaptığını düşüne biliyormusunuz? Kendileri Lübnan hava sahasını diledikleri gibi
        ihlal edip topraklarını yol geçen hanına çevirmişken bunun hiç bir hesabı
        sorulmayacak, ve tüm yapılan zulümler cezasız kalacak, bu mümkün değil. Aklı
        basında hiç bir Lübnanlının böyle bir şeyi kabul edeceğini sanmıyorum.
 
         
         
      - Soru : Sizin
        tek hedefiniz güney Lübnanın bağımsızlığımı ? yani Filistinin ve Kudüsün
        özgürlüğüne kavuşması konusunda ne düşüyorsunuz? 
 
      - Cevap : Bu, biri askeri diğeri siyasi olmak üzere iki açıdan cevablaya
        bileceğimiz bir soru. Bizim Filistin ve Kudüs le ilgili görüşlerimiz bellidir.
        Filistin bir islam toprağıdır ve ne 1947 nede 1967 de hiçbir zaman İsail toprağı
        olmamıştır. Fakat askeri açıdan bakıldığında; örneğin İsrail Güney lübnandan
        çekildiğinde Filistini işgal altında tutan bu düşmana karşı eylemlerimizi
        sürdürecekmiyiz? Biz böyle bir soruyu gelecekte celablandırmak üzere şimdilik
        bırakıyoruz. Bölgede mevcut tehdit ve meudan okumalara karşı o zaman ki gücümüzün
        boyutları ile ilgili bir durum. Yine siyonistleri biliyoruz Gelecekte yapacakları
        şeyleri söylemezler. Biz Arabların geçmişten ibret almamız ve gelecek konusunda
        fazla konuşmamamız gerekiyor. Seçeneklerimiz i gizli tutmanın bizi daha
        güçlendireceğini biliyoruz. İsrail e topraklarımızdan herhangi bir şart öne
        sürmeden çıkmasını söylerken her hangi bir güvence vermediğimizide tekrarlıyoruz.
        Geleceği gelince konuşuruz.
 
         
         
      - Soru : Hareketiniz
        hakkında gerek Lübnan basınında gerekse de diğer bölge ülkelerinin basınında
        olumsuz bazı sözler söyleniyor. Terörist olduğunuz, şii olduğunuz ve İran da
        destek aldığınız vs. 
 
      - Cevap : Hizbullah bugün şerefli mücadelesiyle bu kutsal davanın
        öncülüğünü yapıyor, özgürlüğümüzü topraklarımızı ve kutsal olan
        değerlerimizi savunmak için savaşıyoruz. Bu Hiç kimsenin tartışmaya açamayacağı
        kadar belirgin bir gerçek. Geçmişte bir çok kereler " bu parti teröristtir ve
        yaptıkları terör eylemidir" diyerek direnişin halk nezlindeki saygınlığını
        yok etmeye çalıştılar. Ama bugün artık Amerikan elçisi bile Güney lübnan da bizim
        yaptığımız eylemlerin terör eylemi değil ülke savunması için yapılan direniş
        olduğunu kabul etmek zorunda kaldı. Amerikalıların bile inkar aedemedikleri bu gerçek
        onları başka bir manevraya itti ve bize olan güveni sarsmak için Filistin, Lübnan, ve
        çevre arap Ülkelerindeki Arap halkları nezdinde " onlar şii siz sünnisiniz"
        propagandasına ağırlık verneye başladılar. Ama Tüm bu propagandalara rağmen herkes
        biliyorki, bizim uğruna savaştığımız sorun aslında tüm arap halklarının, tüm
        müslümanların sorunu. Yoksa bu sadece bizim sorunumuz değildir. Tahran ve şam ile
        olan ilişkilerimizide bir eleştiri konusu olarak kabul etmediğimiz gibi, bunu saygı
        duyulacak bir bağ olara görüyoruz. Bunu söylememle bizim Siyonist rejime milyonlarca
        dolar yardım yapan ABD iel dosluk kurmamızı beklemiyorlar her halde?
 
         
         
      - Soru : Geçtiğimiz
        haftalarda diğer Filistinli grublarla Şamda bir toplantı yaptınız. Toplantının
        amacı neydi? 
 
      - Cevap : Biz oray Filistinli kardeşlerimizden gelen davet üzerine gittik.
        Toplantını bizimle doğrudan bir ilgisi yoktu. Filistin ulusal halk kongresi ismini
        taşıyan toplantının amacı, Arafat ın filistin ulusal yasasında yer alan "
        siyonist rejimin yok edilişine kadar direnişin sürdürürmesi" hakkındaki
        meddenin iptali ile oluşan yeni dönemde alınması gereken tedbirleri görüşmekti. 
 
         
         
      - Soru : Sizden
        önceki lideriniz gibi sizind İsrail tarafından bir suikaste uğrayacağınız endişesi
        taşıyormusunuz? Böyle bir ihtimale karşı hazırlıklı mısınız? 
 
      - Cevap : İnsan Öldürmekten çekinmeyen ve her gün masum insanları katleden bir
        düşmanla savaştığınız zaman daha dikkatli olmanız gerektiği açık. 
 
         
         
      - Soru : Bu
        güne kadar şahsınıza yönelik basına sızdırırmayan bir suikast yapıldımı?
        
 
      - Cevap : Geçmişte birkaç kere teşebbüs edildi ama son zamanlarda olmadı. Ama
        ileride yenilerinin olmasını bekliyoruz. 
 
         
         
      - Soru : Bu
        güne kadar kaç Şehid verdiniz ve İsrailin elinde kaç tane esiriniz var? 
 
      - Cevap : İsrail zindanlarında yaklaşık 50 Lübnanlı esirimiz var. Toplama
        kamplarımızda ise 200 ile 300 arasında değişiyor. Şehidlerimizin sayısına gelince;
        direnişe başladığımız 1982 yılından bu yana cephede savaşanlar ve cephe dışıda
        siyonist saldırıya mağruz kalanlar olmak üzere toplam 1200 şehid verdik. 
 
     
     |