ÖLÜM ve SÜRGÜN

Prof. Dr. Justin McCharty, Türkçe'ye 'Ölüm ve Sürgün' adıyla çevrilen(İnkılap yayınları,1998)
Birinci Dünya Savaşı sırasındaki Osmanlı İmparatorluğu nüfusu üzerinde yaptığım
araştırmalar, beni Müslümanlar arasındaki ölüm ve göçü konu alan bu çalışmaya
götürdü. O zaman ilgi duyduğum, sadece Anadolu'da kaç Müslüman yaşamakta
olduğu ve bunların nüfusunun 19. yy. ile 20. Yüzyılda hangi ölçüde değiştiğini
belirlemekten ibaretti. Bu araştırmanın sonucu beni şaşkınlık içinde bıraktı.; Çünkü daha
önce Osmanlı tarihi hakkında okuduklarım arasında hiçbir şey, beni bu dönemdeki çok
yüksek ölüm oranıyla karşılaşmaya hazırlamamıştı. İstatistikler, Müslüman nüfusun
dörtte birinin yok olduğunu söylüyordu. Tarih kitaplarında böylesine bir nüfus kaybının
es geçildiğine inanamıyordum; ama verileri tekrar tekrar gözden geçirmek, hep aynı
sonucu veriyordu. Yalnız Birinci dünya Savaşı sırasında değil( daha önce) tüm 19.
Yüzyıl boyunca da, Anadolu'nun, Kırım'ın, Balkanlar'ın ve Kafkaslar'ın Müslüman halkları
inanılmaz yükseklikte bir ölüm oranına maruz kalmıştı. Onların kayıpları, araştırmayı
daha da derinleştirmeye değerdi. Bu kitap, o araştırmanın ürünüdür."

Prof. Dr. Justin McCharty, Türkçe'ye 'Ölüm ve Sürgün' adıyla çevrilen(İnkılap
yayınlar,1998) bu son derece önemli kitabın önsözünde, çalışmasının amacını böyle
açıklıyor. Gerçekten de 'Ölüm ve Sürgün' (İngilizce özgün adı: 'Death and Exile') alt
başlığından da anlaşılacağı gibi, 'Osmanlı Müslümanlarına karşı yürütülen etnik temizlik'
üzrine yazılmış bir bilimsel incelemedir ve bize şunu gösteriyor: Avrupa'nın tarihi,
özellikle 19. Ve 20. Yüzyıllarda, Osmanlı toprakları üzerinde yaşayan gayrimüslimlerin
büyük ve vahşi bir kıyıma uğratıldıkları, bunların Müslüman 'barbarlar' tarafından yok
edildikleri iddiası üzerine inşa edilmiştir. Prof. Dr. Justin McCharty'nin bu kitabı, bunun
böyle olmadığını, gerçekten kıyıma uğrayanların gayrimüslimler değil, Müslümanlar
olduğunu bildiriyor bize.


Prof. Dr. Justin Mc Charty, "Ölüm ve Sürgün"den önce yayınlanan kitabında da
(Muslims and Minorities: 'Müslümanlar ve Azınlıklar,1983) bu konu üzerinde durmuş ve
Birinci Dünya Savaşı'nda öldürülen Müslüman Türklerin(ve Kürtlerin) sayısını 2.5 (iki
buçuk) milyon olarak saptamıştır. Bu süre içinde ölen Rumların sayısı ise 300.000 (üç
yüz bin) dolayındadır! Bu defa, Prof. Dr. Justin McCharty, Osmanlıların yitirdikleri
topraklardaki Müslümanların kıyımına değiniyor. Batı'da Balkanlar'dan ve Güney
Rusya'dan kuzeyde Kafkaslar'a kadar uzanan geniş coğrafyada yer alan Müslüman
kıyımlarıdır bunlar. Prof. Dr. Justin McCharty belirtiyor: 1821 ile 1922 yılları arasında
yurtlarından göç etmeye zorlanan Müslümanların sayısı, 5 milyon (evet beş milyon! )
dolayındadır. Osmanlıdan kopan ülkelerin verdikleri bağımsızlık savaşlarında ise 5.5
(beş buçuk) milyon Müslüman ölmüştür. Bir bölüğü savaşlarda, bir bölüğü de zorunlu
göçe(mecburî tehcire) maruz kaldıklarında hastalık ve açlıkla boğuşurken....


Prof. Dr. Justin McCharty'nin kitabında ilk defa Hilmi Yavuz'un bir yazısı vesilesiyle
haberdar olmuştum. Yavuz, bundan tam bir yıl önce, Varlık dergisinin Mayıs1997 tarihli
sayısında (sayı:1076) Prof. Dr. Justin McCharty'nin kitabının İngilizcesini okuduğundan
söz ediyor ve The Times Literary Supplement'te çıkan (21 Mart 1977) bir eleştiriyi
aktarıyordu. The Times Literary Supplement'te çıkan bu eleştiri yazısı, Londra
Radyosu(BBC) Türkçe Bölümü eski Müdürü DR. Andrew Mango tarafından yazılmıştı.
Prof. Dr. Justin McCharty'nin 'Death and Exile' i üzerine Dr Mango şunları yazmaktaydı:
Son yıllarda Bosna'da olup bitenlere rağmen, Amerika'daki yerlilere, siyahlara veya
Avusturyalı aborijinlere gösterdikleri sempatiyi Müslümanlardan esirgeyen okurlar için
Prof. Dr. Justin McCharty. Doğu'nun Hıristiyanlar tarafından reconquista'sının (yok
edilmesinin O.Ş) karanlık içyüzünü gösterecek sayısız delil sunmaktadır.


Dr. Mango'nun bu konuda söylediklerini aktarmakta yarar var ona göre Yunan
bağımsızlık savaşında Peloponessos'ta yaşayan Türk ve Arnavut Müslümanların maruz
kaldıkları kıyımlar (katliamlar) tek kelim ile korkunçtur. Savaşın Müslüman kıyımı ile
başladığını hatırlatıyor. Dr Mango. Ve, İngilizlerin bunu bildikleri hâlde ya örtbas
ettiklerini ya da görmezlikten geldiklerini belirtiyor. Sadece bu kadar değil: Başbakan
Gladstone, Rus Orduları tarafından bazı Kafkasya'daki yurtlarından göçe zorlanan
Çerkez Müslümanların yürekler acısı durumlarını da bilmektedir. Dr. Mango şöyle devam
ediyor: Gelgelelim başbakan Gladstone, Bulgar devrimcilerinin 1876 yılında 1000 kadar
Müslümanı katletmesi dolayısıyla ortaya çıkan dehşet görüntülerinden çağdaşlarını hiç
haberdar etmedi.

İkiyüzlü Batı, dünya görüşleri oryantalist bir çifte standart üzerine kurulmuş olan Batı
sanki etnik temizlikten tiksinmektedir ama, böyle olsa bile katlıamın kurbanları
Müslümanlar olunca, kimse bu konuya eğilme gereği duymuyor. Prof. Dr. Justin
McCharty, Sovyetler Birliği'nin çöküşünü izleyen dönemde Ermenistan'ın işgal ettiği
topraklardan kaçan ya da sınır dışı edilen Müslümanların sayısının 1000.000( bir milyon)
dolayında olduğunu tahmin etmektedir. Dr. Mango, Prof. Dr. Justin McCharty'nin bu
tespitine değinirken şöyle diyor: "Bu olaya ilişkin belgeler Avrupa Konseyi'nin
arşivlerindedir. Ama, ne yazık ki bunları kimse bilmiyor!"


'Ölüm ve Sürgün' Batı'nın karanlık yüzünü gösteriyor bize. Solingen kıyımından
başlayarak Hollanda'ya ve Bosna'ya uzanan kıyımların bir tarih öncesi olduğunu ortaya
koyuyor. Mutlaka okunması gereken bir kitap.

  Osman Şirvan