BİR BATILI MÜSLÜMAN VE
TEFSİRİ

..: H. A. METİN :..

İslam, doğuşundan bu yana sürekli bir mücadelenin içinde olmuştur. İlk kez Mekkeli müşriklerle başlayan mücadele daha sonra Yahudi ve Hıristiyanlarla devam etmiştir. Daha ilk yıllarda hem doğuya hem de batıya doğru hareketine devam eden İslâm'ın karşısında özellikle Roma İmparatorluğunun yönlendirmesiyle gelişen Hıristiyanlık bir kalkan vazifesi görmüş ve İslâm'ın batıya nüfuzunu engellemeye çalışmıştır. Buna rağmen dindar Hıristiyan ve Yahudiler içinde Kur'an'ı tanıma fırsatı bulanlar tercihlerini İslam'dan yana kullanmışlardır. Günümüzde de bunların örneklerini görmekteyiz; Ömer Faruk Abdullah, Yusuf İslam, Muhammed Esed ve niceleri...

Hıristiyan batı, İslam karşısında çok keskin vaziyet almış ve bu konumunu sahip olduğu medeniyet, bilim ve teknoloji ile de destekleyerek doğunun en büyük dini topluluğunu baskı altında tutmaya çalışmıştır. Bu baskın durumunu ayrıca mağrurluk ile desteklemiştir. Bu mağrurluğun kendini üstün kabul eden tüm batılılarda mevcut olduğunu görebiliriz.

Kur'an, insanı çok kısa zamanda etkisi altına alan, onu bir hamur gibi şekillendiren ilahi kelam. Kalbi açık olanları hemen Allah'ın huzuruna çıkarıp, nereden geldiğini, nereye gittiğini, kendisini nelerin beklediğini anlatan kitap. Kur'an, insanoğluna Allah'ın doğrudan mesajı.

Muhammed Esed bu mesajla muhatap olmuş Avusturyalı bir Yahudi. Allah'ın kendisine çizdiği kader ile kendisini çalışmak üzere orta doğuda bulur. Tarih boyunca batı hep medeniyet, bilim, teknoloji ve modernizmin sembolü, doğu ise gizemin ve tevekkülün sembolü olagelmiştir. İşte gizemli orta doğu da Muhammed Esed'e yeni bir hayat verir: İslam.

Esed'in önce Arabistan'da sonra da Hindistan'da geçirdiği yıllar İslam'a vukufunu sağlamış, zamanla doğma büyüme bir Müslüman gibi yaşamaya başlamıştır. İslam üzerine araştırmalar yapmış ve Kur'an'ı Kerim'i İngilizce'ye çevirmiştir. 

Esed çevirisine 'Kur'an Mesajı' adını vermiştir. Gerçekten çeviride uyguladığı yöntem de verilen isme uygundur. Ayetlerin büyük bir kısmının anlamlarının metinden bağımsız olarak çevrildiğini, metinde ne denildiğinden çok ne denilmek istendiğinin verildiğini görüyoruz. Belki böylece 'mesaj işte bu' denilmek isteniyor.

Kur'an'ın tercüme ve tefsirinde elbette çok çeşitli metotlar izlenmektedir. Esed'in hazırlamış olduğu meal ve tefsir, Kur'an'ın anlaşılmasında çok önemli bir kaynak olma özelliğini kazanmıştır. Eserde oldukça önemli tefsir kaynaklarına ulaşılmış ve bu kaynakların verdiği en uygun anlamlar okuyucuya verilmeye çalışılmıştır. Kimi zaman önemli kelimeler kök anlamlarına varıncaya kadar incelenmiş, kimi zaman tarihi olaylara girilip detaylarına kadar anlatılmış, kimi zaman da müfessirlerin önemli görüşleri anlatılmıştır. Şu bir gerçek ki, Esed'in 'Kur'an Mesajı' günümüz insanının Kur'an'ı anlamasında en önemli basamaklardan birisidir.

Muhammed Esed'in serüveni oldukça önemlidir. Geçirdiği tüm islami değişimlere rağmen aslında o hala bir batılıdır. Batıdan tevarüs ettiği sorgulama, test etme, deneyerek inanma gibi özelliklerini hala taşımaktadır. Bu durum kendisinde zaman zaman tedirginlikler yaratmakta, yapmış olduğu açıklamaların batılılar tarafından uygun görülmeyip kabul edilemeyebileceğini düşünmektedir. Esed farkında olmasa da 'batılı dostları'nı ikna etme, onların görmedikleri bir şeyi gösterme çabası içinde olmuştur. Bu durum belki yirminci yüzyılda yaşayan Müslüman bilim adamlarının da içine düştükleri bir kompleksi karşımıza çıkarmaktadır. Çünkü, batı her zaman 'asıl' olan, diğerleri ise, kendilerini ona anlatmak, kendileri hakkında oluşan önyargıyı düzeltmek durumunda olanlardır. Esed de hem batılı, hem de doğulu olarak batılılar karşısında aynı savunma durumuna düşmüştür. 

Kur'an'da çağa uygun gibi görünmeyen ayetler geldiğinde Esed, bu ayetlerin anlamlarında tevile gitmiş ve modern açıklamalar getirmeye çalışmıştır. Bu anlamlar sayesinde batılı mantığın ikna edilmesini hedeflemiştir. 'Gökler', 'Yeryüzü', 'Kıyamet günü' gibi kelimelerin açıklamalarında, galaksiler, nebulalar, yerçekimi ve kozmik felaketlerden söz etmiştir. Oysa, Kur'an vahy olduğunda buna benzer ayetler insanlara çok daha basit ve kolay anlaşılabilir olayları anlatıyordu. Burada her ne kadar batıların düşünme biçimini eleştirsek de, artık doğuluların da batılılar gibi düşündüklerini itiraf etmekte fayda var sanıyorum. Yani Esed'in yıllar önce yazdığı tefsir şimdi doğunun Müslümanlarını da ikna etmeye çalışıyor aslında. Kişiler bulundukları zaman ve mekan açısından değerlendirilecek olursa, Kur'an ayetlerinin anlaşılmasında bu tür tevillerin yapılması kişi açısından belki makul karşılanabilir. Ancak ayetlerin gerçek anlamlarının bulunması açısından yanlıştır. Esed'in hedef kitlesinin batılı Hıristiyanlar olması da belki onun en görülmeyecek zaafı olsa gerek. 

Kitabın kullanılması dipnotların karışıklığı nedeniyle zaman zaman sıkıcı olmakta, belki de bazı dipnotların okunmayıp atlanmasına neden olmaktadır. Bir konu herhangi bir yerde anlatılmışsa diğer ayetlerin dipnotlarında da sürekli aynı yere işaret edilmekte, hatta verilen dipnota gittiğinizde oradan da başka bir yere yönlendirilmektesiniz. 

'Kur'an Mesajı' her şeye rağmen elimizin altında bulunması gereken bir kitap.




 

 

 

 

 

 




Esed çevirisine 'Kur'an Mesajı' adını vermiştir. Gerçekten çeviride uyguladığı yöntem de verilen isme uygundur. Ayetlerin büyük bir kısmının anlamlarının metinden bağımsız olarak çevrildiğini, metinde ne denildiğinden çok ne denilmek istendiğinin verildiğini görüyoruz. Belki böylece 'mesaj işte bu' denilmek isteniyor.    







 

 

 

 

 

ANASAYFA

Patikalar © 2001
Fa
&aL Tasarım