* Dr. Ali Kemal Belviranlı ( 1923-2003 m. )
     MUSTAFA AYDIN - Zaman-ailem - 5.10.2003
    
Dr. Ali Kemal BELVİRANLI 1923’te Konya’da doğdu. 11 yaşında hafız oldu. Daha sonra babası olan Kadirî Şeyhi Ali Efendi’den Arapça ve Farsça tahsil etti. Lise yıllarında merhum A. Ulvi Kurucu ve Nuri Pişkin’le birlikte Kapu Camii’nde mukabele okudu. 1949’da İstanbul Ü. Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında İstanbul’un çok değerli İslamâlimi, edib, mûsıkîşinas, mütefekkir sîmalarıyla çok yakın temasları ve birlikte faaliyetleri oldu.

1952-1953 yılları arasında İslam’ın Nûru adıyla dinî, fikrî, edebî yazıların yer aldığı bir dergi çıkardı. Hasan Basri Çantay’ın mealini redaksiyon ve tashihiyle birlikte yayına hazırladı. 1953’ten sonra Konya’da hekimlik mesleğini yürüttü. Bu sırada Osmanlıca ve musıkî çalışmalarında bulundu. 1967’de 6 yıl sürecek bir tıp ihtisas eğitimi için Londra ve Birmingham’da kaldı. Bu dönemde İslam dünyasından birçok kıymetli fikir adamıyla tanıştı.

ESERLERİ
İslam Prensipleri
Aruz Ve Ahenk
Kur'an Rehberi Doç. Dr. Ahmet Gürtaş/Dr. Ali Kemal Belviranlı
Osmanlıca Rehberi 1
Osmanlıca İmla Rehberi 2
Osmanlıca İmla Lügati 3
Osmanlıca Metinler Rehberi 4
Ölümsüz Müdafaa -tercüme Mevlana Ebul Kelam Azad
Seyahat Rehberi/ Arabça İngilizce Türkçe Konuşmayı Sağlar
Tecvid MARİFET YAYINLARI Dr. Ali Kemal Belviranlı
(Marifet Yay. 0 212 513 92 25)

-----------------------------------------------------------------------------

Müslüman ye’se kapılmaz

Gün olur yeryüzünde; topyekün bütün işlerin fenâya doğru gittiğini, hayır duygusunun cemiyetlere veda ettiğini,

Meşrû fiillerin, beğenilmiş işlerin terk edildiğini, doğru yolun kapatıldığını, sapıklığın teşvik gördüğünü, revaç bulduğunu...

Adaletin gizli, cevrin, eziyetin açık, ilmin terk edilmiş, cehaletin istenen bir meta’ haline geldiğini, dostluğun zayıf, düşmanlığın kavî olduğunu görürsün.

Sen Allah’a (cc) bağlan...

Sakın, ye’se, ümitsizliğe kapılma!

Gün olur; belki bu imkan âleminde muhterem insanların, zan altında, incitilmiş, hasta edilmiş ve inim inim inletilmiş olduklarını, şerirlerin ise, bilakis zevkleriyle meşgul memnun ve itibar gördüklerini; hile ve istibdadın uyanık, vefa ve hürriyetin uykuda, yalanın tesirli bir güç, rüşvetin yoldan saptırıcı, doğruluğun terk edilmiş, esnafın reddedilmiş olduğunu görürsün...

Sen Kur’an’a sarıl!

Sakın, ye’se kapılma!

Gün olur; belki de bu fânî âlemde hakkın hezimete uğramış, bâtılın zafer kazanmış, hırsın gálip, kanaatın mağlub, âlimin nasipsiz, edibin mübtezel, hak sahibi ve mazlumların zelil, haksız ve zâlimlerin azîz olduğunu görürsün.

Sen Peygamber’e (sas) tâbi ol!

Sakın, ye’se kapılma!

Gün olur, bu ihtimaller diyarında; akıllıların deli sayıldığını, türlü işkencelere tâbî tutulduklarını; gün olur; binlerce sehpanın zulmü teyid ettiğini, gün olur; takvanın ma’dum (idama mahkum edilmiş), putların ma’bud, kalplerin imansız, dillerin Kur’an’sız olduğunu görürsün.

Sen imanlı ol!

Sakın ye’se kapılma!

Gün olur: O korkunç ve kıpkızıl diyarda; nasipsiz ve nesepsizlerin, zalim ve hain kindarların, ahmak ve fâsık riyakârların, işte ve fikirde bunlarla birlikte olan fâcir (günahkâr) hissedarların, namütenahi hazineleri bir anda inkâr ve iptal eyleyen câni günahkârların, bâtılın savunucusu yaygaracı dellalların insanlığı; barış ve sükundan, hak ve hürriyetten mahrum etmek için milyonlarca cana ve mala kıydıklarını ve malûm olan bu hallerinin yükselmekte olduğunu duyarsın...

Sen Peygamber’i (sas) örnek bil!

Sakın ye’se kapılma!

Gün olur: Gene bazı maddeci diyarlarda ilim için leke olan sahte münevverlerin, görgüden habersiz kozmopolit cahillerin, fobilere müptela materyalist ekollerin hayâdan, edepten, iffet ve ismetten mahrum ve bîbehre putlaşmış cansızların, tağutperest muzahrefatın, dünya fikir âlemini karmakarışık ettiklerini; sineleri levse, pisliklere, toplumları nifaka ve ihtilafa sürüklediklerini görürsün...

Sen âyet ve hadisten ilham al!

Sakın ye’se kapılma Müslüman!..

Senin Arş’a çıkan şekvanı, cihanı titreten hıçkırıklarını, mazlum ve mükedder gönlünü asırlardır gülmeyen yüzünü, ehadiyyete yönelttiğin niyazlarını, dinin, vatanın ve milletin için çarpan mübarek kalbini Rabbi müteal Hazretleri görmüyor ve duymuyor mu sanıyorsun?..

Allah’ımız (cc) Alîm’dir. Habîr’dir. Semi’dir. Basir’dir. Allah mü’minlerin yardımcısıdır. Onları zulmetten nura çıkarır. Sen müsterih ol! Rabbimiz, Allah’ımız Müslümanları me’yus etmeyecek ve mutlaka sevindirecektir. Ve bir anda mü’minlere lutfiyle tecelli edecek, Zât’ına (cc) düşman olanları kahrıyla helak eyleyecektir. Yeter ki sen, Allah’a bağlan, gayene ulaşmana kolaylık versin. Kur’an’a sarılmazsan eğer, ye’se düşersin:

Tey’id edecek el, evet, elbette seni Hak’tır.

Bâtıl yıkılıp hâk ile yeksan olacaktır.
-----
Bu yazı 1950-51 yılında “İslâm Nuru Dergisi”nde yayınlanmıştır. 14 Eylül 2003 günü Hakk’ın rahmetine kavuşan Dr. Ali Kemal Belviranlı beyefendiye ait olan yazıyı her zaman besteleri, şiirleri ve yazılarıyla daima ümit aşılayan hatırasına hürmeten tekrar yayınlıyoruz.

mico_tasarım