DENİZCİ SİNDİBAD

 
GİRİŞ - ÖNSÖZ
HAMMAL HİNDİBAD
Tercüme : Erol AYYILDIZ

şehir-de -şehrinde vardı zamanında halife Harun Reşid hammal fakir onun ismi Bağdad
Bağdat şehrinde —Halîfe Hârûn Reşîd zamanında— Hindibad isminde fakir bir hammal vardı.

Yaz günlerinden bir günde oturdu altında saray(ın) yüksek onu çevreliyor bir bahçe güzel dinlenmek için yürümenin verdiği bitkinlikten sonra onu bitirmesinden yorgunluk sıcaklık şiddetli ve koydu yanına yükünü ağır
Yaz günlerinden bir gün, yorgunluğun ve şiddetli sıcağın kendisini tüketip bitirmesinden sonra, yürümenin verdiği bitkinliği dindirmek için, güzel bir bahçenin çevrelediği yüksek bir sarayın altına oturdu ve ağır yükünü yanıbaşına koydu.

ona (yayılarak) geldi bahçeden esinti ince, hoş, güzel Ona taşıdı kokuyu çiçekler güzel kokulu üzerine esti saray tarafından koku kebap lezzetli, güzel ve yemekler nefis
Bahçeden ona, hoş kokulu çiçeklerin râyihasını-kokusunu- taşıyan hafif bir esinti geldi ve üzerine —saray tarafından— leziz kebab ve nefis yemeklerin kokusu esti. (yayıldı)

ve işitti kuşları ötüyor değişik çeşitlerdeki ağaçların üzerinde işittiği gibi şarkı nağmeleri coşturucu müzik melodilerini o sarayda ona öyle hayal ettirildi - o zannetti Onun (saray)halkının düğünde olmasını
Hindibad —değişik nevilerdeki-çeşitlerdeki— kuşların, ağaçların üzerinde cıvıldadıklarını işitti. Nitekim bu sarayda coşturucu müzik nağmelerini ve şarkı seslerini de duydu ve ona öyle geldi ki, saray halkı —sanki—düğünde idi.

sarayın sahibi ve gitti hindibad hizmetçilerden birine sonra onu gördü giyinmiş en değerli
SARAYIN SAHİBİ
Hindibad hizmetçilerden birinin yanına gitti. Onu en değerli elbiseleri giymiş...

  1. sayfa